Nilüfer Şen Çakar

Hello Clarice gibi bir başlangıç oldu ama neyse :D Nihayet Eylül geldi. Kent insanı için işe okula dönüş ayı, kırsalda yaşayanlar içinse eminim daha doğal bir yaşamı temsil ediyordur. Şehirdeki tek tük park ve bahçeler de olmasa sonbaharın geldiğini neredeyse anlayamayacağız.  Yazın tatile gittiydim gidemediydim, izinde dinlenmenin dibine vurmalıyım, kışa enerji depolamalıyım gibi düşüncelerden sıyrılıp işe güce odaklanmanın zamanıdır. Aslında sezonun sakinleştiği, telaşenin dindiği yazlık mekanlar da şimdi tam kafa dinlemelik yerler olmuştur o ayrı... Öyle ya da böyle  Eylül ve sonbahar bize güzellikleriyle gelsin :)  

Sonbaharın kapıda olduğunu sararıp dökülen yapraklardan mı, havaların erken kararmasından mı, dört gözle beklediğimiz serin ve yağmurlu havalardan mı anlıyorduk? :)   

 Hadi sizinle bir oyun oynayalım. Ben aşağıda bazı kitaplar paylaşayım. Siz de dinlemeye devam edip etmediğimi tahmin edin. Sardı, sarmadı  Güzel bir yerden yakalamış konuyu. Fakat işleyiş biçimi bizi yakalayamadı. Üzgünüm ama Sarmadı... Örnek vakalarla farkındalığımızı arttırmamıza yarayan önemli bir eser...Sardı... Çok övülen, dilden dile dolaşan, tavsiye edilen bir kitap. Pratik bir rehber denmiş ama Toltek Bilgeliğine ulaşamadım maalesef...Sarmadı... Gerçekçi bir şekilde "modumuzun" neden inip çıktığını açıklıyor. Ayrıca bilimsel de...Sardı.

Son iki yılda çevirdiğim kitapların listesini ekte bilgilerinize sunarım :) Saygılarımla Adı lazım değil baş harfi N  Şaka şaka  Nilüfer Şen  Yayınevlerinin linklerini de şöyle bırakayım. Blogumun okuyucu kitlesi artı eksi 1 (bir) olduğu için kimseyi "influence" etmiş de olmuyorum. Hem etsem ne fark eder? Çünkü burası benim kişisel blogum :D SAY YAYINLARI https://saykitap.com Kısa Mısır Tarihi -  Robert L. Tignor Bir Solukta Antropoloji – Rasha Barrage 101 Derste Reklamcılık – Matthew Frederick SOLA UNITAS YAYINLARI (SANDER KİTABEVİ) https://kitap.solaunitas.com İyi Bir Ebeveyn Olduğunuzu Nasıl Anlarsınız? - Caroline Penney İşte Bu - Alan Watts Taoizm ve Zen Budizmi’nde Doğa ve İnsan - Alan Watts Erken Çocukluk Döneminde Öğrenme ve Gelişimi Desteklemek için Hikayelerin Kullanımı -Helen Lumgair İyimserlik Öğrenilebilir - Dr. Dan Tomasulo Ruh Dediğin - Alan Watts Zihnin Derinliklerinde - Ken Robinson Herkesin Aradığı Kişi - Daniel Priestley ...

Atatürk Kent Ormanı İstanbul'da saklı bir cennet adeta. Metroyla Hacıosman durağından inince yürüme mesafesinde. Yürüyüş parkuru ve Göleti şahane. Ayrıca Beltur Cafe de hizmete açık. Dilerseniz birer sandviç ve termosta kahvenizi yanınıza alıp da gidebilirsiniz. Nefes almak ve doğayla iç içe olmak isteyenler için birebir.   

"Çok fazla susuyorsan bağırmaman gereken yerlerde bağırırsın." "Dengesiz duygu dağılımı konusunda dikkat etmen gereken şey, içinde duygularını bekletmemen gerektiğidir. İçinde biriken güzel şeyleri de kötü şeyleri de kocaman olmadan karşı tarafa ifade etmelisin." "Has dairene herkesi almamalısın." "Bazen ne yaparsan yap olmaz. Belki de zamanı gelmemiştir. Sen bütün hazırlıkları da yapsan, zamanı gelmeyince çiçek açmaz, güneş doğmaz." "Kullandığın kelimeler dünyanı şekillendirir. Neyi konuşuyorsan farkında olmadan kendine onu telkin ediyor olursun."  "Dilinde azalan kötü şeylerin gönlünde de daha az yer kapladığını fark edeceksin."  

Beyhan Budak son yılların parlayan yıldızlarından. Rahmetli Doğan Cüceloğlu'nun izinden gidiyor. Düzeyli ve profesyonel paylaşımlarıyla çizgisinden şaşmadan ilerliyor.  İşte kitaptan bir alıntı: "Tamamen değişemezsin ama kritik noktalarda %1'lik bir değişim sağlarsan, inanılmaz sonuçlar alabilirsin." "Bedel ödemek hayatın temel kuralıdır ve bunda bir sorun yoktur. Dikkat edilmesi gereken konu, ödediğin bedelin, karşılığında aldığın şeye değmesidir." "Yaşadıklarımız konusunda hak arayışımızda artık yapacak bir şey kalmamışsa, hayatımızın geri kalanını da öfke durağına hapsetmemek gerekir." "Her zaman en iyisi olamazsın. Bazen bazı insanların hayatındaki kötü insan sen olursun. Önemli olan geçmişe yanmak değil, geleceği planlamaktır."  

Gerçek İhtiyaçlar "Gerçekten ihtiyaç duyan kişilere karşı sınırlar belirlemek zorunda kalabilirsiniz. Sevgi dolu biriyseniz, ihtiyaç içindeki bir sevdiğinize hayır demek sizi üzer. Ancak ne verip ne veremeyeceğinizin bir sınırı vardır. Buna uygun olarak "Hayır" demeniz gerekebilir. Bunlar isteksizce veya mecburiyetten verme durumları değildir. Bunlar üzülmüş kalbinizin vermek istediği, ancak verirseniz tükeneceğiniz durumlardır." Tanıdık geldi mi empati yorgunları? :)   

Söylemesi yapmasından daha kolay değil mi? :)  Bu yaz kafa yorduğum konuların başında manipülasyon geliyor. Buna dair birkaç kitap okudum. İşte bunlardan ilkinden birkaç satır alıntı: "Şeytanın en büyük hilesi insanları aslında var olmadığına inandırmasıdır." "Manipülatörlerin de en güçlü silahları "Her şeyi senin için yaptım, ben iyi biriyim." savunmasıdır. Görünmeyen, hissedilmeyen, kötü gibi algılanmayan tesirli bir manipülatif güç." Peki nedir bu manipülasyon? Kitaba geri dönelim: "Kişiyi onun iradesi, bilgisi ve onayı dışında hatta belki hiç istemediği halde onun düşüncelerini etkileme, davranışlarını yönlendirme, kararlarını ve kanaatlerini değiştirme, duygularını yönetme, onu zihinsel ve duygusal olarak kontrol etme ve iradesine tesir etme biçimlerine duygusal manipülasyon denir."  

Storytel'e abone oldum. Kitap fiyatları malum. Her kütüphanede de istediğim kadar güncel kitapları bulamıyorum. Evde kitaplarımı biriktirebileceğim ve koruyabileceğim fiziki mekanım kısıtlı. E bir de çevre koruma meselesi var. Dolayısıyla dijitale her zamankinden daha sıcak bakmaya başladım. E-kitaplar okumak ve dinlemek de gayet zevkli ayrıca. En son fotoğraftaki kitabı dinledim. Spiritüel eğilimleriniz varsa bu işin kaynağı bu kitaptır. Piyasada varolan çoğu kitap ve kişisel gelişim uzmanı,  pilates eğitmeni, özlü söz apartanlar, akıl verici altyazıyla link bırakanlar, hikayede kalmasıncı spiritüel yaşam koçları filan hep bu kitapta yer alan temel bilgilerden kopya çekiyor. Bilginize.. Not: Bu kitabı okuduklarından değil ha. Yanlış anlamayın. Bu kitaptan alıntı (çalıntı) yapan kötü çeviri kitaplarından :)  

  Bu kitabı yeni bitirdim. Artık ChatGpt ve benzeri yapay zeka uygulamaları ve internette bu kadar kaynak varken kitabın neyi anlattığını uzun uzadıya yazmaya da gerek kalmadı. Bu saatten sonra bloglar neye yarar diye düşündüğümde kitap hakkındaki kişisel görüşlerimi sunmak aklıma geliyor.  Kitap özeti, yazar, çevirmen, yayınevi, basım yılı gibi bilgileri de girmek beyhude zaman kaybı. Gelelim kitaba. Adından da anlaşılacağı üzere yazar bu kitabında özellikle orta yaş ve sonrasında kadınların beyninin işleyişini ve hormonların rolünü anlatıyor. İlk başlarda hormonlara ve beyne dair yoğun bilimsel bilgiler veriyor. O kısmı bitirdikten sonra özellikle menapoz ve yaşlılık gibi terimlerden kaçınarak orta yaştaki kadınların ileri yaşlara kadar geçirdiği evreleri Geçiş, Yükselme vb terimlerle tanımlıyor.  Bu dönemlerini yaşayan danışanlarının yaşadığı deneyimlerden örneklerle hormonların işleyişini gözler önüne seriyor. Bir örnek vaka ile gündelik yaşamdan bir kesit sunuyor ve ...