Ana içeriğe atla

AĞ - SANAL DÜNYADA GERÇEK KALMAK





Kemal Sayar

Berna Yalaz 


Kapı Yayınları 

Sayfa Sayısı : 488

Ebat : 13,5 x 19,5

İlk Baskı Yılı : 2019

Baskı Sayısı : 1. Basım

Dil : Türkçe 

Kemal Hoca'nın Ruh Hali ve Yavaşla kitaplarını okumuş çok beğenmiştim. Hatta Mayıs ayında blogumda bu kitaplara dair yorumlarımı yazmıştım. Ağ - Sanal Dünyada Gerçek Kalmak eserini de heyecanla bekliyordum. Hatta "Matbaadan bugün çıktı." şeklindeki duyuruyu "Bugün çıktı" şeklinde algılayıp kitapçı kitapçı gezmişliğim var kitabı bulmak için. Ama değdi. Türkiye'de sosyal medya, internet, dijitalleşme, dijital çağ ve etkileri üzerine daha geniş kapsamlı bir kitap daha çıkabilmesi zor. Bundan daha kapsamlısı çıkana kadar en iyisi bu. Tim Wu'dan, Dunbar'a birçok araştırmacıya ve konuyla ilgili sayısız kitaba ve kaynağa başvurulmuş, derinlemesine bir araştırma, bilimsel bir inceleme. Öte yandan bu kadar sistematik bir eser bir o kadar da şairane bir dille yazılmış olsun. Bravo. Önce kitabın tanıtım bülteni sonra da -birçok bölümünü alıntılamak istesem de- telif hakları vb sebeplerle çok beğendiğim birkaç cümleyi paylaşmak istiyorum.

Kitabın tanıtım bülteni şu şekilde:

"Bir gönüllü kölelik çağında yaşıyoruz. Her birimiz ağ vatandaşıyız artık. Ağa bir kez yakalanmayagörün, onun gerçekliği sizin gerçekliğiniz oluverir. Böylece sanal âlem gerçek hayatlarımıza sirayet eder ve bizi -mış gibi yapan oyunculara dönüştürür.

Herkesin önündeki ekrana baktığı bir çağda kimse diğerinin yüzüne bakmıyor. Halbuki bizi insan kılan şeylerden biri; muhatabımızın yüzünden, sesinden, duruşundan onu okuyabilmektir.
İnsan olmak, halden bilmektir.

Ruhun karanlık gecesini ekrandan sızan parlak ışıkla aydınlatamayız. Bir gülüş, latif bir söz, sessizce yan yana duruşla aydınlanır o gece. Ağ: Sanal Dünyada Gerçek Kalmak, yaşanmış örnekler üzerinden günümüzün bu yeni salgınını teşrih masasına yatırmakla kalmayıp, dijital göbek bağımızı nasıl keseceğimizi, kendimizi fişten nasıl çekebileceğimizi tartışıyor.

İnsanı insan yapan öze sadık kalmak ve dijital prangalardan kurtulmak için kılavuz bir kitap."

Hatırlatma:

"Usul usul yaşayın! Doğaya yakın, acil bir durum, av ya da kavga dışında, insandan başka acele eden bir canlı var mı?"

"Sıkça tekrarlanan şu cümleyi unutmayın: Herhangi bir ürün ya da hizmet size ücretsiz sunuluyorsa, pazarlanan şey siz olabilirsiniz. Aman dikkat!"

"Teknoloji tarafından kullanılan değil, kullanan olun!"

"Internete her yerden erişebiliyorsunuz diye, her yerde ihtiyaç duyacağınız saplantısına kapılmayın. Onsuz daha iyi hissedeceğiniz çok an var."

"Erişilmekten yorgun düşmeyin. Ara sıra bağlantılarınızı fişten çekim. Bırakın sizi özlesinler."

"Konuşmayı ve muhabbeti hayatınızdan eksik etmeyin. Konuşmak herkese iyi gelir."

"Etrafınızdaki kanlı canlı insanları; sanal karakterlerle değiştirmeyin. İnsan insanın yurdudur."

"Gözün göze değidiği, yüzün yüze döndüğü iletişimde kalpten kalbe giden bir yol vardır unutmayın! Internetten önce de vardı."

"Teknolojiyi değil, sevdiklerinizi yoldaş edinin. Aile içi iletişimi diri tutun."

"Kısa süreli inzivaya çekilin. Kendinizi dinleyin. Hayallerinizi, ne yapmak istediğinizi, hayatınızda neleri çoğaltıp neleri azaltmak istediğinizi düşünün." 

"Dinlenmek aylaklık etmek değildir. Biraz aylaklık etmekte de bir sakınca yok aslında. Çalışmalar gösteriyor ki günde sadece yirmi dakika bile dışarıdan gelen etkilerle bölünmeden, sevdiğiniz bir şeyle uğraşsanız ya da hiçbir şey yapmadan dursanız, kan basıncınızdan kalp atımınız ve kaslarınıza kadar her şeyinizle rahatlıyorsunuz."

"Kendinize güvenin., konfor alanınızın dışına adım atın. Unutmayın, açılmamış kanatların büyüklüğünü kimse bilemez"

Gerisi kitapta :)

Nilüfer Şen 






Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hakikati Arayanlar Fikir Hırsızlarına Karşı

  Sevgili İçerik Üreticisi Dostum, “Dostum” diyorum, çünkü seni hiç tanımasam da niyetlerini, egonu, gizli kıskançlıklarını ve hangi açmazlardan geçmekte olduğunu çok iyi seziyorum. Yolların, daha önce pek çok benzerinin geçtiği tanıdık patikalara çıkıyor. 2003’ten bu yana yayın dünyasında, fikir hırsızlığından intihale, kopyadan taklide türlü girişimlere şahit olmuş ve maruz kalmış biri olarak diyorum ki sandığın kadar “görünmez” değilsin. “Az takipçili bir çevirmen / editör fikirlerinin çalındığını anlamaz, anlasa da ispatlayamaz” diye düşünüyorsun. Yanılıyorsun :) Bu yanılgının sonuçlarını bir kısmı hâkim karşısında, bir kısmı da arabuluculuk masasında acı şekilde öğrendi. Sosyal medyada ve bloğumda paylaştıklarım buzdağının yalnızca görünen kısmı. Daha fazlası var ve doğru zamanda, doğru yerde ortaya çıkmayı bekliyor. Sen de biliyorsun ki kendi birikimin yetersiz; sosyal çevre ve imkanların da seni sadece bir yere kadar taşıyor. O yüzden sağa sola bakınıp “ne koparabilirim” ...

İçerik Üreticilerine Açık Çağrı

  Yazarlar, çevirmenler, metin yazarları, reklam yazarları… Bu çağrı, yaşamını kalemiyle idame ettiren herkese... 2003’ten bu yana yazın dünyasının farklı alanlarında çalışan biri olarak,  sizleri yapay zekâ ile içerik üretimi konusunda biraz sağduyuya davet ediyorum. 1980 doğumluyum. Analogdan dijitale geçen son neslin bir temsilcisi olarak söylüyorum: Yapay zekâ ile yazılmış metinler orijinal kalemden çıkanlarla karşılaştırıldığında sırıtıyor. İlk birkaç cümlede, birkaç anahtar kelimede kendini ele veriyor.  Ve benim gibi bunu şıp diye anlayan çok fazla içerik üreticisi var. Ne kadar uğraşsanız da, şu anki haliyle hiçbir yapay zekâya  otantik bir üslup, ruh ya da karakter kazandıramıyorsunuz. (En azından şimdilik… ) ChatGPT dahil birçok araç, “marketing” jargonuna bulanmış, keyword’lerle dolu, tanıdık, tekdüze, yapay bir dil kullanıyor. Ve bu da metinlerin güvenilirliğini ve inandırıcılığını yitiriyor. Bu, özellikle de yıllanmış içerik üreticileri için kabul ...

Kaldığımız Yerden Devam

Tekrar Merhaba :) Bir süredir yazılarıma ara vermiş olsam da, kelimelerle kurduğum köprüyü yeniden inşa etmenin zamanı geldi. 2023’te bıraktığım yerden, yeni gözlemler ve taze bir bakış açısıyla devam ediyorum. Bu süreçte hem dünyada hem de kendi yaşamımda pek çok şey değişti; bu değişimlerin bana kattığı derinlik, yazılarımın da yolculuğuna yansıyacak. Bundan böyle bloğumda kitap değerlendirmelerine, iklimsel ve çevresel gelişmelere, sanatın ilham verici dünyasına dair paylaşımlara daha fazla yer vereceğim. Hem eleştirel hem de merak dolu bir gözle, okuduklarımı, gördüklerimi ve düşündüklerimi sizlerle paylaşmayı dört gözle bekliyorum. Yazılarımda, sadece bilgi vermek değil, aynı zamanda birlikte düşünebileceğimiz, tartışabileceğimiz ve ilham alabileceğimiz bir alan açmak niyetindeyim. Nilüfer Şen Çakar