Bugünlerde neredeyse tüm bilimkurgu anlatılarının yapay
zekaya yoğunlaştığı bir dönemde sizlere 80’lerden yani çocukluğumda etkisinde
kaldığım ve mühendisliği seçmemde de rol oynayan en sevdiğim diziden
bahsedeceğim. MacGyver…
Gücün sürekli tırmandırıldığı süper kahramanlık çağında
MacGyver, sorunları zekâ yoluyla çözen bambaşka bir figür ortaya koydu. MacGyver’ın
silah taşımayı reddedişi bir taktik değil, dizinin felsefi omurgasını
belirleyen ahlaki bir duruştu. Ana akım aksiyon anlatılarının hâkim olduğu bir
dönemde, şiddet ve militarize edilmiş erkeklik ideali yüceltilirken MacGyver
sessizce; zekânın, itidalin ve empatinin güçsüzlük değil aslında kuvvet
olduğunu ileri sürüyordu.
MacGyver’ın ataç, koli bandı ya da çikolata parçası gibi
sıradan nesneleri hayat kurtaran çözümlere dönüştüren doğaçlama yöntemleri,
yıkım yerine yeterlilik anlayışını temsil ediyordu. Bu çözümler asla zarar
vermek için değil; kaçmak, korumak veya tehlikeyi etkisiz hâle getirmek için
tasarlanmıştı. Onun bilimsel yaratıcılığı, güvenliğin ancak üstün teknolojiler
ya da kaba güçle sağlanabileceği fikrine karşı koyan bir argümandı. MacGyver’ın
kahramanlığı, bilginin sorumlu şekilde kullanıldığında şiddetin
tırmandırılmasına barışçıl bir alternatif sunabileceğini hatırlatıyordu.
Karakteri kalıcı kılan yalnızca zekâsı değil, dünyaya bakış
biçimiydi. MacGyver, karşısındaki düşman dâhil her insan hayatını değerli
görürdü. Çatışmalara “Bu sorunu en az zararla nasıl çözebilirim?” sorusuyla
yaklaşırdı. Bu bakış, onu zafer arayan bir savaşçıdan çok, insan onurunu ve
yaşamı korumaya adanmış bir hümanist olarak konumlandırıyordu. Tehlike
anlarında sergilediği sakin, analitik tutum ise, çoğu zaman dürtüsellik ve
saldırganlığın cesaret olarak sunulduğu aksiyon türünde pek rastlanmayan bir
psikolojik olgunluğa işaret ediyordu.
MacGyver nihayetinde farklı bir kahramanlık arketipini temsil
ediyordu. Yaratıcılığın şiddetten daha dönüştürücü olduğuna inanan
pasifist-mühendis figürü. O, etik eylemin heyecanla çelişmeyeceğini; dramatik
anlatının yıkımı şart koşmadığını gösterdi. Gücün öncelediği çözümlerin
siyaset, çevre ve toplum alanlarında hâlâ ağır bedeller ödettiği günümüzde,
MacGyver’ın felsefesi nostalji değil, geleceğe dair bir öneri niteliği taşıyor.
Onun mirası, üstünlük yerine zekâ ve sorumlulukla temellenen çözümleri
düşünmeye davet ediyor.

Yorumlar
Yorum Gönder