Ana içeriğe atla

Mutluluk Rehberi


Hazırlayan: Kalust Şalcıoğlu

İnkılap Yayınevi 

İstanbul, 2019 


Aslı Şafak'la İşin Aslı programını beğenerek izliyorum ne zamandır. TV'de izlediğim tek program da diyebilirim. Bu programda tavsiye edilen kitaplardan biri olduğu için ilgimi çekmişti bu kitap. Geçen yıl başlamıştım sanırım okumaya. Bitirmek bu yıla kısmet oldu.

Kitapta Aslı Şafak'tan Birol Güven'e, Cemalnur Sargut'tan Mehmet Zihni Sungur'a konusunda birçok uzmanın mutluluk kavramına dair çeşitli görüşleri var. Ben en çok Aslı Şafak'ın Para ve Mutluluk, Prof. Dr. Mehmet Zihni Sungur'un Mutluluk: Bulunan mı, Aranan mı, Olunan mı? ve Yazar Serhat Yabancı'nın İlişkiler ve Mutluluk bölümlerini sevdim. Birol Güven de Gelecek ve Mutluluk adında bir bölüm yazmış. Fakat dijitalize dünya ile ilgili öyle iyimser, ütopik bir tablo çizmiş ki ben şahsen gelecekteki dijital dünyanın bu kadar parlak olacağını düşünmüyorum. Teknoloji geliştikçe iklim krizi, hava kirliliği, gelir adaletsizliği, GDO'lu gıdalar ve biyolojik savaşlar gibi tehlikelerin artacağı ve sorunların çözülmek yerine daha da büyüyeceği kanısındayım.

Kitaptan bazı alıntılar yapmak istiyorum:

Aslı Şafak - Para ve Mutluluk bölümünden:

"Kredi kartıyla (limitimiz yettiği sürece) her hizmete ulaştık. İnternetle dünyamızı genişlettik. Şimdi bunların da katkısıyla devir değişmiş, yeni bir sac ayağı hayatımıza hükmetmeye başlamıştı: AVM - İnşaat - Finans.

Finans açtı, sıcak paraya atlıyor, üretimi, istihdamı önemsemiyordu.
İnşaat saldırgandı. Bulduğu her boşluğa betonu dikiyor, tarihi, doğayı dinlemiyordu.
AVM konforluydu. İçinde üşümüyor, terlemiyorduk. Oksijeni ayarlanmıştı. Yemek yiyor, alışveriş yapıyor, sinemaya gidiyor, çocuğumuzu oyalayabiliyorduk."

Bu ve daha fazlası kitapta. Keyifle okudum.




 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hakikati Arayanlar Fikir Hırsızlarına Karşı

  Sevgili İçerik Üreticisi Dostum, “Dostum” diyorum, çünkü seni hiç tanımasam da niyetlerini, egonu, gizli kıskançlıklarını ve hangi açmazlardan geçmekte olduğunu çok iyi seziyorum. Yolların, daha önce pek çok benzerinin geçtiği tanıdık patikalara çıkıyor. 2003’ten bu yana yayın dünyasında, fikir hırsızlığından intihale, kopyadan taklide türlü girişimlere şahit olmuş ve maruz kalmış biri olarak diyorum ki sandığın kadar “görünmez” değilsin. “Az takipçili bir çevirmen / editör fikirlerinin çalındığını anlamaz, anlasa da ispatlayamaz” diye düşünüyorsun. Yanılıyorsun :) Bu yanılgının sonuçlarını bir kısmı hâkim karşısında, bir kısmı da arabuluculuk masasında acı şekilde öğrendi. Sosyal medyada ve bloğumda paylaştıklarım buzdağının yalnızca görünen kısmı. Daha fazlası var ve doğru zamanda, doğru yerde ortaya çıkmayı bekliyor. Sen de biliyorsun ki kendi birikimin yetersiz; sosyal çevre ve imkanların da seni sadece bir yere kadar taşıyor. O yüzden sağa sola bakınıp “ne koparabilirim” ...

İçerik Üreticilerine Açık Çağrı

  Yazarlar, çevirmenler, metin yazarları, reklam yazarları… Bu çağrı, yaşamını kalemiyle idame ettiren herkese... 2003’ten bu yana yazın dünyasının farklı alanlarında çalışan biri olarak,  sizleri yapay zekâ ile içerik üretimi konusunda biraz sağduyuya davet ediyorum. 1980 doğumluyum. Analogdan dijitale geçen son neslin bir temsilcisi olarak söylüyorum: Yapay zekâ ile yazılmış metinler orijinal kalemden çıkanlarla karşılaştırıldığında sırıtıyor. İlk birkaç cümlede, birkaç anahtar kelimede kendini ele veriyor.  Ve benim gibi bunu şıp diye anlayan çok fazla içerik üreticisi var. Ne kadar uğraşsanız da, şu anki haliyle hiçbir yapay zekâya  otantik bir üslup, ruh ya da karakter kazandıramıyorsunuz. (En azından şimdilik… ) ChatGPT dahil birçok araç, “marketing” jargonuna bulanmış, keyword’lerle dolu, tanıdık, tekdüze, yapay bir dil kullanıyor. Ve bu da metinlerin güvenilirliğini ve inandırıcılığını yitiriyor. Bu, özellikle de yıllanmış içerik üreticileri için kabul ...

Kaldığımız Yerden Devam

Tekrar Merhaba :) Bir süredir yazılarıma ara vermiş olsam da, kelimelerle kurduğum köprüyü yeniden inşa etmenin zamanı geldi. 2023’te bıraktığım yerden, yeni gözlemler ve taze bir bakış açısıyla devam ediyorum. Bu süreçte hem dünyada hem de kendi yaşamımda pek çok şey değişti; bu değişimlerin bana kattığı derinlik, yazılarımın da yolculuğuna yansıyacak. Bundan böyle bloğumda kitap değerlendirmelerine, iklimsel ve çevresel gelişmelere, sanatın ilham verici dünyasına dair paylaşımlara daha fazla yer vereceğim. Hem eleştirel hem de merak dolu bir gözle, okuduklarımı, gördüklerimi ve düşündüklerimi sizlerle paylaşmayı dört gözle bekliyorum. Yazılarımda, sadece bilgi vermek değil, aynı zamanda birlikte düşünebileceğimiz, tartışabileceğimiz ve ilham alabileceğimiz bir alan açmak niyetindeyim. Nilüfer Şen Çakar