Ana içeriğe atla

CONTEMPORARY 2019'DAN İZLENİMLER...

Ergin İnan - 2019 TÜKT 100-150 cm 

Bu sene Contemporary İstanbul 12-15 Eylül tarihleri arasında İstanbul Kongre Merkezi, Lütfi Kırdar Rumeli Salonunda gerçekleşiyor. Öncelikle burada çağdaş sanat mı güncel sanat mı tartışmasına değinmeden direk konuya gireceğimi belirtmek isterim. Bu "çağdaş" ve "güncel" konusu ayrı bir yazının konusudur. Öte yandan halk arasında ve medyada "çağdaş sanat sergisi" olarak geçiyor. Ama tabi bu bir sergi değil. Bu bir nevi fuar. Tanıtım kataloğunda da Contemporary Istanbul Fuar Haritası olarak geçiyor. Neden böyle uzun bir girizgah yaptım? Çünkü bir şey hakkında fikir beyan edeceksek önce onun ne olduğunu az çok bilmemiz gerekir. Şimdi Contemporary İstanbul bir fuar olduğu için ben de bir sanat tarihçisi ve sanatsever olarak bu fuarı değerlendirmeye tabi tutacağım. Yalnız şunu da belirtmem gerekir ki yoğunluktan dolayı bu fuara yalnızca 2 saat ayırabildim. Fuar hakkında çok detaylı eleştiri yapabilmek için belki de bir tam gün veya iki gün ayırmak gerekirdi. 

Fuar ulaşımı oldukça kolay. Fakat bilet satış noktasında bekleyecek ve oturacak yerler çok az. Geniş bir alan mevcut olmasına rağmen sanatseverlerin uğrak yeri olabilecek bir kafeden yoksun. Dolayısıyla erken gelenler ayakta beklemek ya da caddeye çıkıp başka kafeler aramak zorunda. Güvenlik ve fuar görevlileri ise çok profesyonel. Güler yüzle yardımcı olmaları konusunda hiç bir eksik göremedim. -5. kata indiğinizde geniş fuar alanına kolayca giriyorsunuz ve sizi "The One" karşılıyor. Kafatasına benzer bir heykel üzerine face hacking yöntemine benzer bir "audio visual" yerleştirme. Zaten ilk girişte sizi etkiliyor. Daha sonra Plugin "görsel işitsel" videolarının sergilendiği salon sizi kendine çağırıyor. Ben en çok "Erratic Weather"ı beğendim. Bundan sonra birçok sanat galerisinin bulunduğu alana giriyorsunuz. Sanat galerisi temsilcileri, sanat eserleri ve şansınız varsa sanatçılara da rastlıyorsunuz. 

Ziyaretçiler çok çeşitli. Kimisi bilinçli gelmiş. Sanat tarihçileri, sanat tasarım öğrencileri, güzel sanatlar öğrencileri, sanat piyasasını yakından takip eden sanatseverler, koleksiyonerler...Bir kısmı da konunun ne olduğunu anlamak, popüler bir fuara katılmak için orada. Büyük bir çoğunluk özel olarak giyinip kuşanıp orada boy gösterme derdinde. Tabi bunu da anlayışla karşılamak lazım. Sanata bir yerinden bulaşsınlar da nasıl olursa olsun. Belki önünde fotoğraf çektirdikleri eserlerin bazılarını çarpıcı bulurlar ve feyz alırlar. Ama tabi eserleri görmeye gelen bilinçli kesim maalesef fotoğraf çektirme telaşındakiler yüzünden çalışmaları yeterince derinlemesine inceleyemiyor. Mesela ben tanıdığım ve ilgilendiğim sanatçıların işlerini, nasıl ve ne zaman yaptıklarını, hangi malzemeyi kullandıklarını uzun uzun okumak, anlamak ve gözlemlemek istiyordum. Ancak itiş kakış buna pek de müsade etmiyor. Yine de biraz beklerseniz hepsini görme imkanını bulursunuz. 

Dediğim gibi bu bir fuar ve aslında sanatla tanışma mekanı gibi değerlendirmek lazım. Her kesimden insanı da bir araya getirmesi açısından birleştirici ve bütünleştirici  olduğunu düşünüyorum. Özentilik, bilinçsizlik, üstünkörü gezme, "oradaydım" demek için gitme vesaireyi bir kenara bırakırsak ve çoğu insanın tek tek galeri gezmeye üşendiğini veya çekindiğini de göz önüne aldığımızda (böyle bir alışkanlıkları da olmayabilir) önemli bir etkinlik bana göre.

Not: Özellikle beğendiğim birkaç eser ve sanatçının işlerini başka bir yazımda paylaşacağım. Ama Kore sanatını da burada görme fırsatı yakaladım. AB galeri sonraki yazımın konusu :)

Fahrelnissa Zeid 


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hakikati Arayanlar Fikir Hırsızlarına Karşı

  Sevgili İçerik Üreticisi Dostum, “Dostum” diyorum, çünkü seni hiç tanımasam da niyetlerini, egonu, gizli kıskançlıklarını ve hangi açmazlardan geçmekte olduğunu çok iyi seziyorum. Yolların, daha önce pek çok benzerinin geçtiği tanıdık patikalara çıkıyor. 2003’ten bu yana yayın dünyasında, fikir hırsızlığından intihale, kopyadan taklide türlü girişimlere şahit olmuş ve maruz kalmış biri olarak diyorum ki sandığın kadar “görünmez” değilsin. “Az takipçili bir çevirmen / editör fikirlerinin çalındığını anlamaz, anlasa da ispatlayamaz” diye düşünüyorsun. Yanılıyorsun :) Bu yanılgının sonuçlarını bir kısmı hâkim karşısında, bir kısmı da arabuluculuk masasında acı şekilde öğrendi. Sosyal medyada ve bloğumda paylaştıklarım buzdağının yalnızca görünen kısmı. Daha fazlası var ve doğru zamanda, doğru yerde ortaya çıkmayı bekliyor. Sen de biliyorsun ki kendi birikimin yetersiz; sosyal çevre ve imkanların da seni sadece bir yere kadar taşıyor. O yüzden sağa sola bakınıp “ne koparabilirim” ...

İçerik Üreticilerine Açık Çağrı

  Yazarlar, çevirmenler, metin yazarları, reklam yazarları… Bu çağrı, yaşamını kalemiyle idame ettiren herkese... 2003’ten bu yana yazın dünyasının farklı alanlarında çalışan biri olarak,  sizleri yapay zekâ ile içerik üretimi konusunda biraz sağduyuya davet ediyorum. 1980 doğumluyum. Analogdan dijitale geçen son neslin bir temsilcisi olarak söylüyorum: Yapay zekâ ile yazılmış metinler orijinal kalemden çıkanlarla karşılaştırıldığında sırıtıyor. İlk birkaç cümlede, birkaç anahtar kelimede kendini ele veriyor.  Ve benim gibi bunu şıp diye anlayan çok fazla içerik üreticisi var. Ne kadar uğraşsanız da, şu anki haliyle hiçbir yapay zekâya  otantik bir üslup, ruh ya da karakter kazandıramıyorsunuz. (En azından şimdilik… ) ChatGPT dahil birçok araç, “marketing” jargonuna bulanmış, keyword’lerle dolu, tanıdık, tekdüze, yapay bir dil kullanıyor. Ve bu da metinlerin güvenilirliğini ve inandırıcılığını yitiriyor. Bu, özellikle de yıllanmış içerik üreticileri için kabul ...

Kaldığımız Yerden Devam

Tekrar Merhaba :) Bir süredir yazılarıma ara vermiş olsam da, kelimelerle kurduğum köprüyü yeniden inşa etmenin zamanı geldi. 2023’te bıraktığım yerden, yeni gözlemler ve taze bir bakış açısıyla devam ediyorum. Bu süreçte hem dünyada hem de kendi yaşamımda pek çok şey değişti; bu değişimlerin bana kattığı derinlik, yazılarımın da yolculuğuna yansıyacak. Bundan böyle bloğumda kitap değerlendirmelerine, iklimsel ve çevresel gelişmelere, sanatın ilham verici dünyasına dair paylaşımlara daha fazla yer vereceğim. Hem eleştirel hem de merak dolu bir gözle, okuduklarımı, gördüklerimi ve düşündüklerimi sizlerle paylaşmayı dört gözle bekliyorum. Yazılarımda, sadece bilgi vermek değil, aynı zamanda birlikte düşünebileceğimiz, tartışabileceğimiz ve ilham alabileceğimiz bir alan açmak niyetindeyim. Nilüfer Şen Çakar