Ana içeriğe atla

GEZGİN


GEZGİN

Halil Cibran

Zeplin Kitap: Düşünce

Kitabın Özgün Adı: The Wanderer

3. Basım: 2018

ISBN: 978 - 605 - 9691 - 73 - 4

Türkçesi: Nil Tuna

75 Sayfa

8 TL 

Kitabın tanıtım bülteni şu şekilde:

"İnsana ait olan tüm çelişkileri, insanların günlük yaşantıları üzerinden bir mırıldanma, bize hergün anlatılan bir masal gibi yazan Halil Cibran, hayatın sıradan olaylarını tarihin imbiğinden süzerek ve seçerek anlatır. Yaşamda bir rehber arayanların yalnız olmadıklarını, ebedi arayışın hiç bitmeden devam edeceğini muştular bize adeta. İnsan yalnızdır, bunun çaresi de yoktur. İnsan ancak arayarak yaşamına bir anlam ve güzellik katabilir. Aramak bulamamak değil de nedir?"

Bu kitabı dün Antalya'dan uçakla dönerken okudum. Tüm masallarıyla o kadar özdeşleştim ki sanki yazar direkt olarak benimle konuşuyor gibiydi. O arada kadın pilotun anonsunu duydum. Gururlandım. Kabin görevlisinin talimatlarını dinledim. Yandaki kadının boşta kalan cam kenarı koltuğuna geçmesini bekledim. Maç yorumları duydum. Çay içip sandviç yedim. Çantamdaki cep telefonumun kapalı olduğundan emin oldum. Yanda boş kalan diğer koltuğa çöplerini atan adama hayret ettim. Oysa kabin görevlisi iki kez dolaşıp çöpleri düzenli topluyordu. Adamsa bunu belki biliyordu. Belki de bilmiyordu. Huzursuz yolcular enerji içeceği içti. Daha da hareketlendiler. Öndeki kadın yüksek sesle bir şeyler talep etti. Sonra kabin görevlileri onu profesyonel biçimde yatıştırdı. İnsanla uğraşmak ne zor. Bütün bu seslerin arasından Halil Cibran bana ulaşmaya çalışıyordu. Bu sabah erkenden kalktım. Kitabı bir daha okudum. İyi ki de öyle yapmışım. He bu arada uçak İstanbul'a indi. Sıcak güneşli bir hava vardı. Yaz geliyor gibi. Ama biz yağmuru da sevelim. Kuraklık iyi bir şey değil. 

En sevdiğim masal Diğer Gezgin oldu :)

Kitap Değerlendirmesi: Nilüfer Şen 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hakikati Arayanlar Fikir Hırsızlarına Karşı

  Sevgili İçerik Üreticisi Dostum, “Dostum” diyorum, çünkü seni hiç tanımasam da niyetlerini, egonu, gizli kıskançlıklarını ve hangi açmazlardan geçmekte olduğunu çok iyi seziyorum. Yolların, daha önce pek çok benzerinin geçtiği tanıdık patikalara çıkıyor. 2003’ten bu yana yayın dünyasında, fikir hırsızlığından intihale, kopyadan taklide türlü girişimlere şahit olmuş ve maruz kalmış biri olarak diyorum ki sandığın kadar “görünmez” değilsin. “Az takipçili bir çevirmen / editör fikirlerinin çalındığını anlamaz, anlasa da ispatlayamaz” diye düşünüyorsun. Yanılıyorsun :) Bu yanılgının sonuçlarını bir kısmı hâkim karşısında, bir kısmı da arabuluculuk masasında acı şekilde öğrendi. Sosyal medyada ve bloğumda paylaştıklarım buzdağının yalnızca görünen kısmı. Daha fazlası var ve doğru zamanda, doğru yerde ortaya çıkmayı bekliyor. Sen de biliyorsun ki kendi birikimin yetersiz; sosyal çevre ve imkanların da seni sadece bir yere kadar taşıyor. O yüzden sağa sola bakınıp “ne koparabilirim” ...

İçerik Üreticilerine Açık Çağrı

  Yazarlar, çevirmenler, metin yazarları, reklam yazarları… Bu çağrı, yaşamını kalemiyle idame ettiren herkese... 2003’ten bu yana yazın dünyasının farklı alanlarında çalışan biri olarak,  sizleri yapay zekâ ile içerik üretimi konusunda biraz sağduyuya davet ediyorum. 1980 doğumluyum. Analogdan dijitale geçen son neslin bir temsilcisi olarak söylüyorum: Yapay zekâ ile yazılmış metinler orijinal kalemden çıkanlarla karşılaştırıldığında sırıtıyor. İlk birkaç cümlede, birkaç anahtar kelimede kendini ele veriyor.  Ve benim gibi bunu şıp diye anlayan çok fazla içerik üreticisi var. Ne kadar uğraşsanız da, şu anki haliyle hiçbir yapay zekâya  otantik bir üslup, ruh ya da karakter kazandıramıyorsunuz. (En azından şimdilik… ) ChatGPT dahil birçok araç, “marketing” jargonuna bulanmış, keyword’lerle dolu, tanıdık, tekdüze, yapay bir dil kullanıyor. Ve bu da metinlerin güvenilirliğini ve inandırıcılığını yitiriyor. Bu, özellikle de yıllanmış içerik üreticileri için kabul ...

Kaldığımız Yerden Devam

Tekrar Merhaba :) Bir süredir yazılarıma ara vermiş olsam da, kelimelerle kurduğum köprüyü yeniden inşa etmenin zamanı geldi. 2023’te bıraktığım yerden, yeni gözlemler ve taze bir bakış açısıyla devam ediyorum. Bu süreçte hem dünyada hem de kendi yaşamımda pek çok şey değişti; bu değişimlerin bana kattığı derinlik, yazılarımın da yolculuğuna yansıyacak. Bundan böyle bloğumda kitap değerlendirmelerine, iklimsel ve çevresel gelişmelere, sanatın ilham verici dünyasına dair paylaşımlara daha fazla yer vereceğim. Hem eleştirel hem de merak dolu bir gözle, okuduklarımı, gördüklerimi ve düşündüklerimi sizlerle paylaşmayı dört gözle bekliyorum. Yazılarımda, sadece bilgi vermek değil, aynı zamanda birlikte düşünebileceğimiz, tartışabileceğimiz ve ilham alabileceğimiz bir alan açmak niyetindeyim. Nilüfer Şen Çakar