Ana içeriğe atla

İÇEDÖNÜKLERİN SESSİZ GÜCÜ



Dr. Slyvia Loehken

Orjinal Adı: Quiet Impact

Paloma Yayınevi

Çeviren: Erkan Aktaş

1. Baskı / Mart 2016, İstanbul
ISBN: 978 - 605 - 9200 - 14 - 1 

266 Sayfa

22 TL

Kitabın tanıtım bülteni şu şekilde başlıyor:

"Kendi başınıza kalıp sessiz ve sakin zaman geçirmek sizin için elzem midir? Gürültü, aşırı hareketlilik ve kalabalığa tahammülünüz az mı? Havadan sudan konuşmak anlamlandıramadığınız ve yapamadığınız bir şey mi? Pek çok insanla yüzeysel arkadaşlıklar yerine iyi anlaştığınız birkaç kişiyle yakın dostlukları mı tercih edersiniz? Konuşmadan ya da hareket geçmeden önce etraflıca düşünür müsünüz? Zaman baskısı sizin için itici bir güç olmak yerine stres faktörü müdür? Aynı anda çok fazla şeyle uğraşmaktansa bir konuya daha derin yoğunlaşmayı mı tercih edersiniz? Telefonla iletişim kurmaktansa mümkün olan her durumda yazılı iletişimi mi tercih edersiniz? Kendi alanınız (eviniz, odanız, diğer insanlarla aranıza koyduğunuz mesafe) siz istemedikçe aşılmaması gereken sığınağınız mıdır?

Bu soruları okuyunca "İşte bu benim!" diyorsanız kendinizi daha iyi tanımak, güçlü yönlerinizi geliştirmek ve engellerinizi nasıl aşacağınızı öğrenmek için bu kitabı okumalısınız.
İş dünyası, iletişim ve başarı üzerine yazılanların çoğu sosyal ilişki ağları kurma, konuşma ve ilginin merkezi olma konusunda problem yaşamayan dışadönüklere odaklanır. Ne var ki dünya nüfusunun en az yüzde 30'u içedönük ve artık dile geliyorlar.

İçedönüklerin Sessiz Gücü hem güçlü yönleri hem de engelleri hayatı paylaştığınız birer arkadaş gibi kabul etmenin çeşitli durumları kişiliğinize uygun hale gelecek şekilde etkilemenizde ve iyi iletişim kurmanızda yardımcı olacağını keşfetmek ve bunu başarmaya giden yolda uygun adımları atmak için önemli bir kaynak."

Yazar Hakkında: Dr. Sylvia Loehken bir içedönük olmanın yanı sıra içedönüklerin iş yerinde nasıl etki yaratabilecekleri konusunda uzmanlaşmış bir konuşmacıdır. 2012 yılında Almanya'da "Yılın Konuşmacısı Ödülü'nü" aldı. Dil Bilimi ve iletişim alanlarında doktora yapan Loehken, Berlin Regional Bank, Viyana Üniversitesi ve Hamburg Üniversitesi gibi Avrupa'nın önde gelen şirketleri ve kurumları ile çalışmaktadır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İçerik Üreticilerine Açık Çağrı

  Yazarlar, çevirmenler, metin yazarları, reklam yazarları… Bu çağrı, yaşamını kalemiyle idame ettiren herkese... 2003’ten bu yana yazın dünyasının farklı alanlarında çalışan biri olarak,  sizleri yapay zekâ ile içerik üretimi konusunda biraz sağduyuya davet ediyorum. 1980 doğumluyum. Analogdan dijitale geçen son neslin bir temsilcisi olarak söylüyorum: Yapay zekâ ile yazılmış metinler orijinal kalemden çıkanlarla karşılaştırıldığında sırıtıyor. İlk birkaç cümlede, birkaç anahtar kelimede kendini ele veriyor.  Ve benim gibi bunu şıp diye anlayan çok fazla içerik üreticisi var. Ne kadar uğraşsanız da, şu anki haliyle hiçbir yapay zekâya  otantik bir üslup, ruh ya da karakter kazandıramıyorsunuz. (En azından şimdilik… ) ChatGPT dahil birçok araç, “marketing” jargonuna bulanmış, keyword’lerle dolu, tanıdık, tekdüze, yapay bir dil kullanıyor. Ve bu da metinlerin güvenilirliğini ve inandırıcılığını yitiriyor. Bu, özellikle de yıllanmış içerik üreticileri için kabul ...

Kaldığımız Yerden Devam

Tekrar Merhaba :) Bir süredir yazılarıma ara vermiş olsam da, kelimelerle kurduğum köprüyü yeniden inşa etmenin zamanı geldi. 2023’te bıraktığım yerden, yeni gözlemler ve taze bir bakış açısıyla devam ediyorum. Bu süreçte hem dünyada hem de kendi yaşamımda pek çok şey değişti; bu değişimlerin bana kattığı derinlik, yazılarımın da yolculuğuna yansıyacak. Bundan böyle bloğumda kitap değerlendirmelerine, iklimsel ve çevresel gelişmelere, sanatın ilham verici dünyasına dair paylaşımlara daha fazla yer vereceğim. Hem eleştirel hem de merak dolu bir gözle, okuduklarımı, gördüklerimi ve düşündüklerimi sizlerle paylaşmayı dört gözle bekliyorum. Yazılarımda, sadece bilgi vermek değil, aynı zamanda birlikte düşünebileceğimiz, tartışabileceğimiz ve ilham alabileceğimiz bir alan açmak niyetindeyim. Nilüfer Şen Çakar

Dijital Çağda Entelektüel Üretimin Paradoksu

  Günümüz kültürel ve entelektüel üretim ortamında, sanatçılar, bilim insanları ve yazınsal/düşünsel üreticiler, yaratıcı emeklerini görünür kılma zorunluluğu ile karşı karşıya. Dijital ve sosyal medya platformlarının hegemonik etkisi, üreticileri adeta birer pazarlamacı veya reklamcı gibi hareket etmeye mecbur bırakmakta; üretimin kendisi, görünürlük stratejileri ile şekillenen bir rekabet alanına tabi kılınmaktadır. Bu durum, J. S. Mill’in “yaratıcı özgürlük” ve Hannah Arendt’in “insani faaliyetlerin hiyerarşisi” üzerine kurduğu düşünceleri çağrıştıracak biçimde, derin çalışma, odaklanma ve içe dönük üretim süreçlerini sistematik olarak baskılamakta; dolayısıyla yaratıcı potansiyelin önemli bir kısmı, görünürlük ve tanıtım zorunlulukları için tahsis edilen zamana dönüşmektedir. Sosyal medyanın zorunlulukları, üreticileri kendi alanlarının dışındaki iletişim ve PR faaliyetlerine yönlendirerek, üretken zamanın ve yaratıcı enerjinin kaybına yol açıyor. Bourdieu’nün kültürel sermaye...