Ana içeriğe atla

SANATÇI GİBİ DÜŞÜN




...Ve Daha Yaratıcı, Daha Verimli Bir Hayata Kavuş

Will Gompertz

Özgün Adı: Think Like An Artist ...and Lead a More Creative, Productive Life

Yapı Kredi Yayınları - 5055
Sanat - 242

Çeviren: Süreyyya Evren

1. Baskı: İstanbul, Şubat 2018
4. Baskı: İstanbul, Şubat 2019

ISBN: 978-975-08-4175-0

Kitap, Sanatçılar Girişimcidir, Sanatçılar Başarısız Olmaz, Sanatçılar Hakikaten Meraklıdır, Sanatçılar Çalar, Sanatçılar Kuşkucudur, Sanatçılar Büyük Resmi ve İnce Detayları Düşünür, Sanatçılar Bir Bakış Açısına Sahip Olur, Sanatçılar Cesurdur, Sanatçılar Düşünebilmek İçin Duraksar, Tüm Okullar Sanat Okulu Olmalı ve Son Bir Düşünce adlı bölümlerden oluşuyor.

BBC'nin sanat editörü olan Will Gompertz birçok sanatçıyı tanımış olmanın imkan sağladığı gözlem ve etkileşimlerine dayanarak vardığı sonuçları bu kitapta toplamış. Mutlak gerçekler ve kurallar tarzındaki başlıklar sizi yanıltmasın. Kitap biraz da tartışma ve sanatçıların biyografik anıları şeklinde ilerliyor. Kitapta sözü geçen sanatçılar Ninette de Valois, Frederick Ashton, Andy Warhol, Vincent Van Gogh, Theaster Gates, Bridget Riley, Roy Lichtenstein, David Ogilvy, Marina Abramovic, Gilbert & George, Caravaggio, Picasso, J.J Abrams, Piero della Francesca, Luc Tuymans, Johannes Vermeer, Peter Doig, Rembrandt, Kerry James Marshall, Michelangelo, Ai Weiwei, David Hockney, Marcel Duchamp, Bob ve Roberta Smith...

Adı geçen sanatçılardan Theaster Gates'in şu sözlerine katılmamak mümkün değil:

"Dijitalleşmiş dünyamızın tümüyle tüketime dayanan doğası, özellikle de endüstriyel sanatlarda çalışanları önemsizleştirme biçimi yüzünden onu ambale ediyor.

Emeği daha duyarlı ve daha fazla beceri içerir bir noktaya taşımalıyız, bu değerleri geri getirmeliyiz. Emeği tekrar saygın kılmalıyız. Tüm dünyanın bir teknoloji yatırımına dönüşmeyeceğini akılda tutmalıyız. Yetenekli bir el yeni fırsat alanları yaratabilir. Çünkü teknik eleman artık musluğunu değiştiremez halde - doğru bu. Musluk tamircisi olmanın hor görülebileceğini düşünmüyorum. Bakır lehimleyenleri izlerken benden çok daha sofistike insanlar olduklarını fark ediyorum, istenmeyen yerlere su girmesini önlemek mühim bir iş. Bir insanın faydalı olabilmesiyle ilgili bir mesele bu. Ekonomik krizler sırasında işlerini kaybeden erkeklere ve kadınlara ve artık ailelerini ayakta tutamayan adamlara tanıklık ettim. İster beyaz olsun ister siyah, akılcı, iyi eğitimli adamlar kaybettiler, çünkü onlara saygınlıklarını veren şey ellerinden alınmıştı."

"İçinde bulunduğumuz dijitalize olmuş çağda gönül rahatlığına kavuşabilmek ancak yaratıcı olmakla mümkündür."   Will Gompertz

Kitap Değerlendirmesi: Nilüfer Şen 


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İçerik Üreticilerine Açık Çağrı

  Yazarlar, çevirmenler, metin yazarları, reklam yazarları… Bu çağrı, yaşamını kalemiyle idame ettiren herkese... 2003’ten bu yana yazın dünyasının farklı alanlarında çalışan biri olarak,  sizleri yapay zekâ ile içerik üretimi konusunda biraz sağduyuya davet ediyorum. 1980 doğumluyum. Analogdan dijitale geçen son neslin bir temsilcisi olarak söylüyorum: Yapay zekâ ile yazılmış metinler orijinal kalemden çıkanlarla karşılaştırıldığında sırıtıyor. İlk birkaç cümlede, birkaç anahtar kelimede kendini ele veriyor.  Ve benim gibi bunu şıp diye anlayan çok fazla içerik üreticisi var. Ne kadar uğraşsanız da, şu anki haliyle hiçbir yapay zekâya  otantik bir üslup, ruh ya da karakter kazandıramıyorsunuz. (En azından şimdilik… ) ChatGPT dahil birçok araç, “marketing” jargonuna bulanmış, keyword’lerle dolu, tanıdık, tekdüze, yapay bir dil kullanıyor. Ve bu da metinlerin güvenilirliğini ve inandırıcılığını yitiriyor. Bu, özellikle de yıllanmış içerik üreticileri için kabul ...

Kaldığımız Yerden Devam

Tekrar Merhaba :) Bir süredir yazılarıma ara vermiş olsam da, kelimelerle kurduğum köprüyü yeniden inşa etmenin zamanı geldi. 2023’te bıraktığım yerden, yeni gözlemler ve taze bir bakış açısıyla devam ediyorum. Bu süreçte hem dünyada hem de kendi yaşamımda pek çok şey değişti; bu değişimlerin bana kattığı derinlik, yazılarımın da yolculuğuna yansıyacak. Bundan böyle bloğumda kitap değerlendirmelerine, iklimsel ve çevresel gelişmelere, sanatın ilham verici dünyasına dair paylaşımlara daha fazla yer vereceğim. Hem eleştirel hem de merak dolu bir gözle, okuduklarımı, gördüklerimi ve düşündüklerimi sizlerle paylaşmayı dört gözle bekliyorum. Yazılarımda, sadece bilgi vermek değil, aynı zamanda birlikte düşünebileceğimiz, tartışabileceğimiz ve ilham alabileceğimiz bir alan açmak niyetindeyim. Nilüfer Şen Çakar

Dijital Çağda Entelektüel Üretimin Paradoksu

  Günümüz kültürel ve entelektüel üretim ortamında, sanatçılar, bilim insanları ve yazınsal/düşünsel üreticiler, yaratıcı emeklerini görünür kılma zorunluluğu ile karşı karşıya. Dijital ve sosyal medya platformlarının hegemonik etkisi, üreticileri adeta birer pazarlamacı veya reklamcı gibi hareket etmeye mecbur bırakmakta; üretimin kendisi, görünürlük stratejileri ile şekillenen bir rekabet alanına tabi kılınmaktadır. Bu durum, J. S. Mill’in “yaratıcı özgürlük” ve Hannah Arendt’in “insani faaliyetlerin hiyerarşisi” üzerine kurduğu düşünceleri çağrıştıracak biçimde, derin çalışma, odaklanma ve içe dönük üretim süreçlerini sistematik olarak baskılamakta; dolayısıyla yaratıcı potansiyelin önemli bir kısmı, görünürlük ve tanıtım zorunlulukları için tahsis edilen zamana dönüşmektedir. Sosyal medyanın zorunlulukları, üreticileri kendi alanlarının dışındaki iletişim ve PR faaliyetlerine yönlendirerek, üretken zamanın ve yaratıcı enerjinin kaybına yol açıyor. Bourdieu’nün kültürel sermaye...