4. evre akciğer kanseri olduğunu öğrenen bir İngiliz Edebiyatı profesörünün son kalan zamanını dolu dolu geçirme isteğiyle ilgili bir film. Filmin yükünü tahmin edeceğiniz üzere Johnny Depp sırtlamış. Ölmek üzere olduğunu öğrenmenin şokuyla normal çizgisinin dışına çıkıyor. Bazı sahnelere gerek var mıydı diye düşündüğüm anlar oldu. Olayın ağırlığının psikolojisi üzerindeki etkisi düşünülürse olabilir diyorsunuz ama konu daha derin işlenebilir miydi? Belki...
Sevgili İçerik Üreticisi Dostum, “Dostum” diyorum, çünkü seni hiç tanımasam da niyetlerini, egonu, gizli kıskançlıklarını ve hangi açmazlardan geçmekte olduğunu çok iyi seziyorum. Yolların, daha önce pek çok benzerinin geçtiği tanıdık patikalara çıkıyor. 2003’ten bu yana yayın dünyasında, fikir hırsızlığından intihale, kopyadan taklide türlü girişimlere şahit olmuş ve maruz kalmış biri olarak diyorum ki sandığın kadar “görünmez” değilsin. “Az takipçili bir çevirmen / editör fikirlerinin çalındığını anlamaz, anlasa da ispatlayamaz” diye düşünüyorsun. Yanılıyorsun :) Bu yanılgının sonuçlarını bir kısmı hâkim karşısında, bir kısmı da arabuluculuk masasında acı şekilde öğrendi. Sosyal medyada ve bloğumda paylaştıklarım buzdağının yalnızca görünen kısmı. Daha fazlası var ve doğru zamanda, doğru yerde ortaya çıkmayı bekliyor. Sen de biliyorsun ki kendi birikimin yetersiz; sosyal çevre ve imkanların da seni sadece bir yere kadar taşıyor. O yüzden sağa sola bakınıp “ne koparabilirim” ...
Yorumlar
Yorum Gönder