Ana içeriğe atla

İYİ ALIŞKANLIKLARA YAKINDAN BAKIŞ



Good Habits diye bir e-kitap okumuştum. Orada listelenen iyi alışkanlıkları (önerileri) madde madde yazacağım ve uygulanabilirliklerini sorgulayacağım. Zira bu tarz önerileri gözü kapalı kabul edip körü körüne uygulamak pek de doğru değil. Gelelim şu iyi alışkanlıklara...


1. Eat an apple a day. (Günde bir elma yiyin. Uygulanabilir. Artı kansere de iyi geldiği söyleniyor. Elma en sağlıklı meyvelerden biri. Bu tamam)

2. Smile at strangers. (Yabancılara gülümseyin. Sakın ha! Hele de kadın veya çocuksanız ve İstanbul gibi bir metropolde yaşıyorsanız tanımadığınız insanlara gülümseyerek başınıza ancak dert alırsınız. Türlü belalara davetiye çıkarırsınız. Benden söylemesi. Başınız önünüzde göz teması kurmadan yürümek en sağlamı)

3. Watch your self-talk. (İç sesinizi dinleyin. Kendi kendinize iç konuşmanızın farkında olmak güzel. Özellikle de sürekli negatif geribildirimde bulunuyorsanız bunun olumluya çevirecek düşünce alışkanlıklarını geliştirmek işinize yarayacaktır. Uygulanabilir. Abartmadan...)

4. Repeat your affirmations daily. (Günlük olumlamalarınızı tekrarlayın. Olumlamanın ne olduğunu hemen herkesin bildiğini varsayıyorum. Hani şu "Ben yeterliyim. Ben mutluyum." vb cümleler. Yalnız bunları robot gibi tekrarlamak da bir yere kadar. Bir şeyi kırk kere söylerseniz olur belki. Pek inandığım bir yöntem değil)

5. Never be late. (Asla geç kalma. Yani zaman planlamasından bahsediyorsa evet katılıyorum. Eğer hiçbir şeye hiçbir zaman geç kalmamaktan bahsediyorsa bunu kim başarabilmiş ki bugüne kadar? Gerçekçi olalım.)

6. Choose your company carefully. Mix with right people. (Kiminle takıldığımıza dikkat edin. Arkadaşlarınızı iyi seçin. Bu da klasik bir ana baba tavsiyesidir. Herkes bilir. Ama doğru tabi.)

7. Laugh at yourself. (Gül kendine. Bir Mor ve Ötesi şarkısıdır. Gül kendine bak ne kadar güzelsin. Gül Kendine Dünya kadar güzelsin. Aslında Dünya sensin.)

8. Breathe deeply three times a day for 3 minutes. ( Günde 3 kez 3'er dakika derin derin nefes alın. Bu güzel bir tavsiye. Bilimsel dayanağı da var. Nefes önemli)

9. Walk for one mile three times a week. (Haftada 3 kez bir mil yürüyün. Evet yürüyüşün hem fiziksel hem psikolojik faydaları bilimsel olarak da kendi kişisel deneyimlerimce de kanıtlandı. Yürüyelim arkadaşlar.)

10. Live in the NOW this very minute ( Şimdi ve burada. Carpe Diem. Anı Yaşa. Spontan ol. Tanrıyı güldürmek istiyorsan plan yap vs vs vs)

11. Remember the past is the past. (Unutma geçmiş geçmişte kaldı. Ne demiş Mevlana: Dünle beraber gitti cancağzım, ne kadar söz varsa düne ait, şimdi yeni şeyler söylemek lazım)

12. Believe in yourself. (Kendinize inanın. İnanalım da bu içinde bulunduğumuz ve hiç bir şeyin kesinliğinin olmadığı belirsizliğin hüküm sürdüğü çağda çok zor)


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hakikati Arayanlar Fikir Hırsızlarına Karşı

  Sevgili İçerik Üreticisi Dostum, “Dostum” diyorum, çünkü seni hiç tanımasam da niyetlerini, egonu, gizli kıskançlıklarını ve hangi açmazlardan geçmekte olduğunu çok iyi seziyorum. Yolların, daha önce pek çok benzerinin geçtiği tanıdık patikalara çıkıyor. 2003’ten bu yana yayın dünyasında, fikir hırsızlığından intihale, kopyadan taklide türlü girişimlere şahit olmuş ve maruz kalmış biri olarak diyorum ki sandığın kadar “görünmez” değilsin. “Az takipçili bir çevirmen / editör fikirlerinin çalındığını anlamaz, anlasa da ispatlayamaz” diye düşünüyorsun. Yanılıyorsun :) Bu yanılgının sonuçlarını bir kısmı hâkim karşısında, bir kısmı da arabuluculuk masasında acı şekilde öğrendi. Sosyal medyada ve bloğumda paylaştıklarım buzdağının yalnızca görünen kısmı. Daha fazlası var ve doğru zamanda, doğru yerde ortaya çıkmayı bekliyor. Sen de biliyorsun ki kendi birikimin yetersiz; sosyal çevre ve imkanların da seni sadece bir yere kadar taşıyor. O yüzden sağa sola bakınıp “ne koparabilirim” ...

İçerik Üreticilerine Açık Çağrı

  Yazarlar, çevirmenler, metin yazarları, reklam yazarları… Bu çağrı, yaşamını kalemiyle idame ettiren herkese... 2003’ten bu yana yazın dünyasının farklı alanlarında çalışan biri olarak,  sizleri yapay zekâ ile içerik üretimi konusunda biraz sağduyuya davet ediyorum. 1980 doğumluyum. Analogdan dijitale geçen son neslin bir temsilcisi olarak söylüyorum: Yapay zekâ ile yazılmış metinler orijinal kalemden çıkanlarla karşılaştırıldığında sırıtıyor. İlk birkaç cümlede, birkaç anahtar kelimede kendini ele veriyor.  Ve benim gibi bunu şıp diye anlayan çok fazla içerik üreticisi var. Ne kadar uğraşsanız da, şu anki haliyle hiçbir yapay zekâya  otantik bir üslup, ruh ya da karakter kazandıramıyorsunuz. (En azından şimdilik… ) ChatGPT dahil birçok araç, “marketing” jargonuna bulanmış, keyword’lerle dolu, tanıdık, tekdüze, yapay bir dil kullanıyor. Ve bu da metinlerin güvenilirliğini ve inandırıcılığını yitiriyor. Bu, özellikle de yıllanmış içerik üreticileri için kabul ...

Kaldığımız Yerden Devam

Tekrar Merhaba :) Bir süredir yazılarıma ara vermiş olsam da, kelimelerle kurduğum köprüyü yeniden inşa etmenin zamanı geldi. 2023’te bıraktığım yerden, yeni gözlemler ve taze bir bakış açısıyla devam ediyorum. Bu süreçte hem dünyada hem de kendi yaşamımda pek çok şey değişti; bu değişimlerin bana kattığı derinlik, yazılarımın da yolculuğuna yansıyacak. Bundan böyle bloğumda kitap değerlendirmelerine, iklimsel ve çevresel gelişmelere, sanatın ilham verici dünyasına dair paylaşımlara daha fazla yer vereceğim. Hem eleştirel hem de merak dolu bir gözle, okuduklarımı, gördüklerimi ve düşündüklerimi sizlerle paylaşmayı dört gözle bekliyorum. Yazılarımda, sadece bilgi vermek değil, aynı zamanda birlikte düşünebileceğimiz, tartışabileceğimiz ve ilham alabileceğimiz bir alan açmak niyetindeyim. Nilüfer Şen Çakar