Uzun zamandır Netflix'e bakmıyordum. Baktığım zaman da belgesel ya da gerçek yaşam öykülerine dayanan filmleri izliyordum. Ama "Ben sadece belgesel izlerim" deyip gündelik yaşamında en kalitesiz ve ağlak dizileri seyredenler gibi değil. Tam anlamıyla bir belgesel izleyicisiyim. Övünmek gibi olsun:)
Gezegenimiz kuşları göç yolları üzerindeki balık sürülerine dalmasıyla dipten gelen yunusların da aynı sürüden beslenmesine dair etkileyici görüntülerle başladı. Flamingo yavrularının ebeveynleri eşliğinde suya ulaşabilmeleri için 50 km yürümek zorunda olmaları insanın içine dokunuyordu. Hele de bazı filamingo yavrularının iklim değişikliği yüzünden kurak topraklarda bacaklarında biriken tuzlar yüzünden kafileye yetişemeyip geride kalması ve ölmesi gözlerimi yaşarttı. Daha sonra biraz rahatlatıcı bir bölüm geldi. Manakinlerin dişileri etkilemek için yaptıkları sevimli danslar. Ardından ren geyiklerinin kurtlarla dolu ormanı binbir zorlukla aşmaları. Ren geyikleri 600 km mesafe katediyorlarmış. Dile kolay. Biz insanlar olarak günde 10km'yi zor yürüyoruz. Ne yazık ki son yirmi yılda ren geyiklerinin %20'si kaybolmuş. İklim değişikliğinin bir etkisi de 75 milyon tonluk buzulların 20 dakika gibi kısa bir sürede eriyip yok olması. Bunlar sanki bize çok uzak yerlerde olan olaylar gibi görünse de özellikle büyük devletler önlem almazlarsa olumsuz etkilerini önümüzdeki 40-50 yıl içinde acı bir şekilde yaşayacağız.
Sıradışı Bir Kaya da yine ilginç ve etkileyici bir belgesel serisi. İlk bölümünü izledim. İkinci bölümü olan Fırtına'ya devam edeceğim. İlk bölümde "We take Earth for granted" diyerek başladı Will Smith. Evet gerçekten de Dünyayı çantada keklik sanıyoruz. Sanki sonsuz kaynakları varmış da hepsi insan ırkının sömürüsüne açıkmış gibi. Daha sonra Amazonlardan bahsedildi. Amazonlarda atmosferdeki gök nehrinin görüntüleri nefes kesici. "Rain forest helps the whole planet breath" Neymiş? "Yağmur ormanları tüm gezegenin nefes almasına yardımcı olur". Tekrarlayalım: "Yağmur ormanları tüm gezegenin nefes almasına yardımcı olur." Daha sonra oksijen üretiminde önemli olan diyatome'lardan yani su yosunlarından bahsedildi belgeselde. "Balance is crucial for atmosphere and life on Earth" denildi. Evet denge atmosfer ve Dünya üzerindeki yaşam için şart. Astronotlar da belgeselde o ince mavi çizginin ne kadar önemli olduğunu örneklerle açıkladı. Bölüm "Bütün yaşamın birbiriyle bağlantılı olduğu" teziyle sonlandı.
Yorumlar
Yorum Gönder