Ana içeriğe atla

SHE- KADIN PSİKOLOJİSİNİ ANLAMAK



Robert A. Johnson

Çeviren: Olcay Boynudelik - Berna Severyan 

Chiviyazıları Yayınevi

Chiviyazıları : 496 Psikoloji: 4

Birinci Basım: 2018

ISBN: 978 - 605 - 4959 - 99 - 0 

Sertifika No: 13085

Sayfa Sayısı :111

25.50 TL

Kitabın tanıtım bülteni şöyle başlıyor:

"Erkekler kadınları ne kadar tanıyorlar? "Bütün kadınlar birbirlerine benzer" cümlesi hepimize tanıdık geliyordur. Peki ama kadın neye benzer sorusunu hiç soruyor muyuz? Kimi zaman idealleştirilen, kutsallık atfedilen kimi zaman değersizleştirilen kadın, aslında kimdir?

Öğretim görevlisi ve Jung analisti Robert A. Johnson, Amor ve Psyche'in antik efsanesini, olgun ve tamamlanmış bir kadına nasıl dönüştüğünü çok kıymetli eseriyle gözler önüne seriyor. Bir yanıyla birbirinden kopuk bir yanıyla da birbirine kenetlenmiş cinsiyetler üzerine mitolojiden yararlanarak önemli tespitlerde bulunup, kadının eril ve dişil yanlarına yönelik içgörü kazanmanızı sağlıyor."

Kitap klinik psikolog Tuğçe Isıyel'in Sunuşu, Giriş, Psykhe'nin Doğuşu, Psykhe'nin Gençliği, Eros, Hesaplaşma, Sevgi ve Aşk, Eros'un Gidişi, Psykhe'nin Acı Çekmesi, Görevler ve Çağdaş Psyhke bölümlerinden oluşuyor.

Robert Johnson'dan önemli bir alıntı yapmak istiyorum:

"Dr. Jung derinlikli tartışmalarının birinde, her erkeğin genetik olarak çekinik dişi kromozomları ve hormonları olduğu gibi, her kadının da kendisinde azınlık öğesi oluşturan, bir küme psikolojik erkek özelliğine sahip olduğunu göstermiştir. Dr. Jung erkeğin kadınsı yönünü anima, kadının erkeksi yönünü ise animus olarak adlandırmıştır."

Bu kitabı bu sabah bitirdim. Kitapla ilgili öncelikle şunu söylemem gerekir. Mitolojiyle ilgilenmeyen veya mitoloji sevmeyen kişiler bu kitabı okumasın. Çünkü her ne kadar kitap dipnotlar ve detaylı açıklamalarla mitolojiye atıflar yapmış olsa da konuyla ilgilenmeyen bir kişi bu kitaptaki bağlantıları kurmakta zorluk çekebilir. Öte yandan kitap mitolojiye ilgi de uyandırabilir. Yani "Kadınlar Ne İster?" gibi bir soruya kısa yoldan yanıt bulayım diyenler için pratik cevaplar sunan bir metin değil. Aksine arketipler üzerine kurulu bir metin. Dolayısıyla bilinçli bir okuma gerektiriyor. Güzel bir bakış açısı yakalanmış ve sade bir üslupla yazılmış. Ayrıca bölümler arasında hoş illustrasyonlar var. 

Not: Yazarın HE: Erkek Psikolojisini Anlamak adlı bir kitabı da var. 

Kitap Değerlendirmesi: Nilüfer Şen 








Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İçerik Üreticilerine Açık Çağrı

  Yazarlar, çevirmenler, metin yazarları, reklam yazarları… Bu çağrı, yaşamını kalemiyle idame ettiren herkese... 2003’ten bu yana yazın dünyasının farklı alanlarında çalışan biri olarak,  sizleri yapay zekâ ile içerik üretimi konusunda biraz sağduyuya davet ediyorum. 1980 doğumluyum. Analogdan dijitale geçen son neslin bir temsilcisi olarak söylüyorum: Yapay zekâ ile yazılmış metinler orijinal kalemden çıkanlarla karşılaştırıldığında sırıtıyor. İlk birkaç cümlede, birkaç anahtar kelimede kendini ele veriyor.  Ve benim gibi bunu şıp diye anlayan çok fazla içerik üreticisi var. Ne kadar uğraşsanız da, şu anki haliyle hiçbir yapay zekâya  otantik bir üslup, ruh ya da karakter kazandıramıyorsunuz. (En azından şimdilik… ) ChatGPT dahil birçok araç, “marketing” jargonuna bulanmış, keyword’lerle dolu, tanıdık, tekdüze, yapay bir dil kullanıyor. Ve bu da metinlerin güvenilirliğini ve inandırıcılığını yitiriyor. Bu, özellikle de yıllanmış içerik üreticileri için kabul ...

Kaldığımız Yerden Devam

Tekrar Merhaba :) Bir süredir yazılarıma ara vermiş olsam da, kelimelerle kurduğum köprüyü yeniden inşa etmenin zamanı geldi. 2023’te bıraktığım yerden, yeni gözlemler ve taze bir bakış açısıyla devam ediyorum. Bu süreçte hem dünyada hem de kendi yaşamımda pek çok şey değişti; bu değişimlerin bana kattığı derinlik, yazılarımın da yolculuğuna yansıyacak. Bundan böyle bloğumda kitap değerlendirmelerine, iklimsel ve çevresel gelişmelere, sanatın ilham verici dünyasına dair paylaşımlara daha fazla yer vereceğim. Hem eleştirel hem de merak dolu bir gözle, okuduklarımı, gördüklerimi ve düşündüklerimi sizlerle paylaşmayı dört gözle bekliyorum. Yazılarımda, sadece bilgi vermek değil, aynı zamanda birlikte düşünebileceğimiz, tartışabileceğimiz ve ilham alabileceğimiz bir alan açmak niyetindeyim. Nilüfer Şen Çakar

Dijital Çağda Entelektüel Üretimin Paradoksu

  Günümüz kültürel ve entelektüel üretim ortamında, sanatçılar, bilim insanları ve yazınsal/düşünsel üreticiler, yaratıcı emeklerini görünür kılma zorunluluğu ile karşı karşıya. Dijital ve sosyal medya platformlarının hegemonik etkisi, üreticileri adeta birer pazarlamacı veya reklamcı gibi hareket etmeye mecbur bırakmakta; üretimin kendisi, görünürlük stratejileri ile şekillenen bir rekabet alanına tabi kılınmaktadır. Bu durum, J. S. Mill’in “yaratıcı özgürlük” ve Hannah Arendt’in “insani faaliyetlerin hiyerarşisi” üzerine kurduğu düşünceleri çağrıştıracak biçimde, derin çalışma, odaklanma ve içe dönük üretim süreçlerini sistematik olarak baskılamakta; dolayısıyla yaratıcı potansiyelin önemli bir kısmı, görünürlük ve tanıtım zorunlulukları için tahsis edilen zamana dönüşmektedir. Sosyal medyanın zorunlulukları, üreticileri kendi alanlarının dışındaki iletişim ve PR faaliyetlerine yönlendirerek, üretken zamanın ve yaratıcı enerjinin kaybına yol açıyor. Bourdieu’nün kültürel sermaye...