Ana içeriğe atla

RUTİNİNİ DEĞİŞTİR HAYATIN DEĞİŞSİN!



Dr. Suhas Kshirsagar ve Michelle D. Seaton

MD. Deepak Chopra önsözüyle 

Büyükada Yayıncılık

2019 

ISBN : 978 - 605 - 9177 - 45 - 0 

287 Sayfa

27 TL 

Kitabın tanıtım bülteni Deepak Chopra'nın şu sözleriyle başlıyor:

"Herkesin günlük programını etkileyebilecek bir konu olması sebebiyle, Dr. Kshirsagar'ın bu kitabı ve kronobiyoloji hakkındaki derin bilgi birikimi, öz bakımın evriminin daha da hızlanacağı bir geleceğe işaret ediyor."

Yine Deepak Chopra'nın önsözünden bir alıntı yapmak istiyorum:

"Ayurveda, 2000 yıldır beden ve zihin arasında bir bağ olduğunu ve bunun her doğal süreçle birlik içinde olduğunu gösterir. Bugün, Dr. Suhas Kshirsagar, Ayurveda'nın Batı'daki yeni akımını yönetiyor. Kitabı, sahip olduğu kronobiyoloji ve bunun insanların günlük zamanlamasındaki etkileri hakkındaki derin bilgisi, gelecekte kişisel bakımın, doktora gidip semptomlara göre belirlenen hasarı tamir ettirmekten daha önemli olacağını gösteriyor."

Kitap, Sorun Sizde Değil Planlamanızda, Vücudunuzun İç Saatini Kullanmak, Vücudunuzu Dinleyin, Uyku Mucizevi Bir İlaçtır, Sizin İçin Doğru Uyku Düzeni, Ne Zaman Yediğiniz Çok Önemlidir, Sizin İçin Doğru Beslenmenin Şekli, Doğru Zamanda Doğru Egzersiz, Sizin İçin Doğru Egzersiz, Mevsimler ve Vücudunuz, Hayatın Mevsimleri ve Mükemmel Bir Gün Nasıl Planlanır? adlı bölümlerden oluşuyor.

Bu kitaba iki gün önce başladım ve elimden bırakamadım. Bilimsel kitapların en sevdiğim kısmı "Nasıl?" sorusuna pratik ve uygulanabilir yanıtlar vermeleri. Kişisel gelişim kitaplarını okuyanlar bilir. Genelde "İnsanlar şu hataları yapar, bunları düşünür, böyle davranır. Oysa böyle olduğu için şöyle yanlışlar yaparlar" gibi genel geçer şeyler söyler ancak "Peki bunu nasıl düzelteceğim? Bu sorunun üstesinden nasıl geleceğim? yani kısacası "Nasıl?" sorusuna asla tatmin edici bir cevap veremezler. Ama öyle bir hava yaratırlar ki sanki aslında cevabı sihirli bir iksir gibi sadece kendileri bilir ya da ancak akıllı insanlar öğrenebilir. Peki anlat bakalım dediğinizde ise yuvarlak cevaplar verir bu tarz kişisel gelişim kitapları. Oysa "Rutinini Değiştir Hayatın Değişsin!" adı itibariyle her ne kadar kişisel gelişim kitabını çağrıştırıyorsa da içerik kesinlikle bilimsel. Mesela ben sabah yürüyüşlerimi hep kahvaltıdan sonra yapardım. Bunun yanlış olduğunu öğrendim. Meğer sabah egzersizleri kahvaltıdan hemen önce yapılmalıymış. Ayrıca hava kararmadan önce beslenme işlemi en geç saat 18.00 gibi bitirilmeliymiş. Ve optimum fayda sağlanacak uyku saati 22.30 imiş. Bunun yanısıra "sirkadiyen" döngüye uygun yaşamanın sayısız faydalarını da bu kitapta bulmak mümkün. 

Not: Telif hakları nedeniyle kitaptan daha detaylı alıntı paylaşamıyorum ancak siz okursanız neden bu kitabı beğendiğimi anlarsınız:)

Kitap Değerlendirmesi: Nilüfer Şen 


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İçerik Üreticilerine Açık Çağrı

  Yazarlar, çevirmenler, metin yazarları, reklam yazarları… Bu çağrı, yaşamını kalemiyle idame ettiren herkese... 2003’ten bu yana yazın dünyasının farklı alanlarında çalışan biri olarak,  sizleri yapay zekâ ile içerik üretimi konusunda biraz sağduyuya davet ediyorum. 1980 doğumluyum. Analogdan dijitale geçen son neslin bir temsilcisi olarak söylüyorum: Yapay zekâ ile yazılmış metinler orijinal kalemden çıkanlarla karşılaştırıldığında sırıtıyor. İlk birkaç cümlede, birkaç anahtar kelimede kendini ele veriyor.  Ve benim gibi bunu şıp diye anlayan çok fazla içerik üreticisi var. Ne kadar uğraşsanız da, şu anki haliyle hiçbir yapay zekâya  otantik bir üslup, ruh ya da karakter kazandıramıyorsunuz. (En azından şimdilik… ) ChatGPT dahil birçok araç, “marketing” jargonuna bulanmış, keyword’lerle dolu, tanıdık, tekdüze, yapay bir dil kullanıyor. Ve bu da metinlerin güvenilirliğini ve inandırıcılığını yitiriyor. Bu, özellikle de yıllanmış içerik üreticileri için kabul ...

Kaldığımız Yerden Devam

Tekrar Merhaba :) Bir süredir yazılarıma ara vermiş olsam da, kelimelerle kurduğum köprüyü yeniden inşa etmenin zamanı geldi. 2023’te bıraktığım yerden, yeni gözlemler ve taze bir bakış açısıyla devam ediyorum. Bu süreçte hem dünyada hem de kendi yaşamımda pek çok şey değişti; bu değişimlerin bana kattığı derinlik, yazılarımın da yolculuğuna yansıyacak. Bundan böyle bloğumda kitap değerlendirmelerine, iklimsel ve çevresel gelişmelere, sanatın ilham verici dünyasına dair paylaşımlara daha fazla yer vereceğim. Hem eleştirel hem de merak dolu bir gözle, okuduklarımı, gördüklerimi ve düşündüklerimi sizlerle paylaşmayı dört gözle bekliyorum. Yazılarımda, sadece bilgi vermek değil, aynı zamanda birlikte düşünebileceğimiz, tartışabileceğimiz ve ilham alabileceğimiz bir alan açmak niyetindeyim. Nilüfer Şen Çakar

Dijital Çağda Entelektüel Üretimin Paradoksu

  Günümüz kültürel ve entelektüel üretim ortamında, sanatçılar, bilim insanları ve yazınsal/düşünsel üreticiler, yaratıcı emeklerini görünür kılma zorunluluğu ile karşı karşıya. Dijital ve sosyal medya platformlarının hegemonik etkisi, üreticileri adeta birer pazarlamacı veya reklamcı gibi hareket etmeye mecbur bırakmakta; üretimin kendisi, görünürlük stratejileri ile şekillenen bir rekabet alanına tabi kılınmaktadır. Bu durum, J. S. Mill’in “yaratıcı özgürlük” ve Hannah Arendt’in “insani faaliyetlerin hiyerarşisi” üzerine kurduğu düşünceleri çağrıştıracak biçimde, derin çalışma, odaklanma ve içe dönük üretim süreçlerini sistematik olarak baskılamakta; dolayısıyla yaratıcı potansiyelin önemli bir kısmı, görünürlük ve tanıtım zorunlulukları için tahsis edilen zamana dönüşmektedir. Sosyal medyanın zorunlulukları, üreticileri kendi alanlarının dışındaki iletişim ve PR faaliyetlerine yönlendirerek, üretken zamanın ve yaratıcı enerjinin kaybına yol açıyor. Bourdieu’nün kültürel sermaye...