Ana içeriğe atla

Kayıtlar

2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

AĞ - SANAL DÜNYADA GERÇEK KALMAK

Kemal Sayar Berna Yalaz  Kapı Yayınları  Sayfa Sayısı : 488 Ebat : 13,5 x 19,5 İlk Baskı Yılı : 2019 Baskı Sayısı : 1. Basım Dil : Türkçe  Kemal Hoca'nın Ruh Hali ve Yavaşla kitaplarını okumuş çok beğenmiştim. Hatta Mayıs ayında blogumda bu kitaplara dair yorumlarımı yazmıştım. Ağ - Sanal Dünyada Gerçek Kalmak eserini de heyecanla bekliyordum. Hatta "Matbaadan bugün çıktı." şeklindeki duyuruyu "Bugün çıktı" şeklinde algılayıp kitapçı kitapçı gezmişliğim var kitabı bulmak için. Ama değdi. Türkiye'de sosyal medya, internet, dijitalleşme, dijital çağ ve etkileri üzerine daha geniş kapsamlı bir kitap daha çıkabilmesi zor. Bundan daha kapsamlısı çıkana kadar en iyisi bu. Tim Wu'dan, Dunbar'a birçok araştırmacıya ve konuyla ilgili sayısız kitaba ve kaynağa başvurulmuş, derinlemesine bir araştırma, bilimsel bir inceleme. Öte yandan bu kadar sistematik bir eser bir o kadar da şairane bir dille yazılmış olsun. Bravo. Önce kitabın tanıtım bülteni sonra da -bir...

YAZMA, YARATMA VE OKUMA CESARETİ

Aydın Şimşek  Destek Yayınları  Sayfa Sayısı : 240 Ebat : 13,5 x 19,5 İlk Baskı Yılı : Ekim 2018 Baskı Sayısı : 1. Basım Dil : Türkçe Barkod: 9786053114932 Kitabın tanıtım bülteni şu şekilde: "Yazma nedenini tek bir şeye indirgememiz mümkün değil. Çoklu, parçalı ve bazen de yazarın kendisinin de anlam veremediği şeyler dünyasından ortaya çıkan bu istencin dışavurumu, her seferinde aklın sınırlarıyla açıklanamaz. Yazma serüveninde sezgi, nedensizlik ve bireyde var olan kör noktalar da işin içindedir. Tüm bu karmaşanın içinde bir dil serüveni olan “Yazma Cesareti” özel bir durumdur. Bu duruma tahammülü sağlayansa, bireyin kendini yazınsal olarak gerçekleştirme ve anlamlandırma çabasıdır. Uzun soluklu bir yolculuk olacağını hemen kestirebileceğimiz bu çabanın karşılığı, ancak iyi bir ürünün ortaya çıkmasıyla mümkündür. İyi ürünse daha ilk adımda “Yaratma Cesareti”nin doğal sonucudur. Ortalama bir metin okur için, iyi metinler ise metnin değeri için kurulur ve her iyi metin dilde ...

MUTLU OLMA SANATI

Özgün Adı: The Conquest of Happiness Çevirmen: Yunus Sağlamtürk İlk Baskılar: Varlık Yayınları 8. Baskı : Say Yayınları, 2019 ISBN 978 - 605 - 02 - 0240 - 3 Kitabın tanıtım bülteni şu şekilde: "Mutlu Olma Sanatı Bertrand Russell’ın iyi bir yaşam sürmek isteyenlere sunduğu bir reçetedir. Kişisel Gelişim kitaplarının vermeyi vaat ettiği ama veremediği mutluluk sırlarını açıklar. Russell’a göre mutluluk birtakım insanların bizim elimizden alabileceği temel insan haklarından biri değildir. Kişi mutluluğa başkalarını suçlayarak değil, belirlediği hedeflere erişmek için mücadele ederek ve bu mücadele sırasında eğlenerek ulaşır. Üstelik kişi bu mücadeleyi iç dünyasına değil, sosyal yaşamına dönerek vermelidir. Deyim yerindeyse, Mutlu Olma Sanatı, kişisel gelişim vaat eden bir popüler felsefe kitabıdır." Bertrans Russell'ın kendi yadığı önsözünden bir alıntı paylaşmak istiyorum: "Bu kitap ne bilim insanları için yazılmıştır, ne de pratik bir problemi sadece söz konusu edilec...

İĞNEADA...

İĞNEADA Ormandan bahsedeceğim size Yok kuş cıvıltıları Ve yeşilin bin bir tonu değil Gerçi onlar da var ama Longoz ormanı diyeceğim   Domuz banyoları Tilki delikleri El yapımı kuş yuvaları Ve asma köprüleri Avcı kurbanı gürgenin Kurşunu eritmeye çalışması Sarmaşıkların kayını Çürütene kadar boğması 171 yıllık ağacın heybeti Sel öncesi derenin sinsi sakinliği Ve nilüfer yapraklarının Açmak için yazı beklemesi Dikenlerin kendini savunması Sivrisineklerin avını taraması Oksijen sarhoşu gezginlerin Doğaya kavuşma sersemliği Longoz ormanını anlattım size naçizane NİLÜFER ŞEN 

KORE SANATINDAN KESİTLER

Açıkçası son zamanlarda Uzak Doğu sanatına ilgim artmış durumda. Kore Sanatı deyince aklınıza ne geliyor? Çin Sanatı ile ilgili biraz fikrim vardı. Kore Sanatının örneklerinden birkaçını da Contemporary İstanbul AB Gallery bölümünde gözlemleme fırsatı buldum. İzlenimlerimi birkaç kelimeyle tarif etmem gerekirse: renkli, doğal, içten, sade...rahatlatan ve insanı insana bir ayna gibi yansıtan bir yanı da var, efsanelerden esinlenen, doğaüstü başka bir yanı da... Sanatçılara gelince: Pop Artist Nancy Lang - Kendisi "the waking pop art" yani "ayaklı (yürüyen) pop art" olarak da tanınıyor. "Uninvited Dreams and Conflicts; Taboo Yogini Series" Venice Bienali ve New York Times Meydanını fethetti.  Min - Suk Cho: "Nostalgia in my Heart" Sangchul Won : "Invitation to Daily Life" Buyong Hwang: "Resurrection" www.buyong.com Jeamin Seung: Her work primarily express two themes. First, they express the beauty of female fertility. Second, sh...

CONTEMPORARY 2019'DAN İZLENİMLER...

Ergin İnan - 2019 TÜKT 100-150 cm  Bu sene Contemporary İstanbul 12-15 Eylül tarihleri arasında İstanbul Kongre Merkezi, Lütfi Kırdar Rumeli Salonunda gerçekleşiyor. Öncelikle burada çağdaş sanat mı güncel sanat mı tartışmasına değinmeden direk konuya gireceğimi belirtmek isterim. Bu "çağdaş" ve "güncel" konusu ayrı bir yazının konusudur. Öte yandan halk arasında ve medyada "çağdaş sanat sergisi" olarak geçiyor. Ama tabi bu bir sergi değil. Bu bir nevi fuar. Tanıtım kataloğunda da Contemporary Istanbul Fuar Haritası olarak geçiyor. Neden böyle uzun bir girizgah yaptım? Çünkü bir şey hakkında fikir beyan edeceksek önce onun ne olduğunu az çok bilmemiz gerekir. Şimdi Contemporary İstanbul bir fuar olduğu için ben de bir sanat tarihçisi ve sanatsever olarak bu fuarı değerlendirmeye tabi tutacağım. Yalnız şunu da belirtmem gerekir ki yoğunluktan dolayı bu fuara yalnızca 2 saat ayırabildim. Fuar hakkında çok detaylı eleştiri yapabilmek için belki de bir tam gün...

HAZIRLIKLI OLMAK MI GÜNÜ KURTARMAK MI?

Kobiler özellikle de küçük çaptaki işletmeler için asıl amaç -deyim yerindeyse- “günü kurtarmaktır”. Bunda da haksız sayılmazlar. Çalışanların maaşlarının ve iş yeri kirasının ödenmesi, tedarikçilere ödemelerinin zamanında yapılması ve yeni müşteriler bulunması önemlidir. İş kesintisi veya afetler için hazırlıklar ise yapılacaklar listesinde kendine yer bulamaz. Eric Holdeman’ın Times Dergisi’nde 20 Ağustos 2006’da yayınlanan “Afetlere Neden Hazırlanmayız?” başlıklı yazısında bu durum şöyle özetlenmiştir: Konu afetler olunca genellikle inkârın dört aşaması vardır: Birincisi “Afet Olmaz”, ikincisi “Olsa da bana bir şey olmaz”, üçüncüsü “Benim başıma gelse bile o kadar kötü olmaz” ve sonuncusu “Afet olsa ve benim başıma gelse bile zaten durdurmak için bir şey yapmam mümkün olmayacaktı” şeklindedir. Yukarıdaki yaklaşımın çok da sağlıklı olmadığı açıktır. Bu nedenle aşağıdaki önlemleri almak işletmenin yararına olacaktır: Elektronik Verinin Yedeklenmesi: Küçük çapta işletmeler verilerini b...

SİBER GÜVENLİK HAKKINDA DOĞRU BİLDİĞİMİZ YANLIŞLAR

Siber güvenlik deyince doğru bildiğimiz yanlışlar nelerdir? 1. Siber güvenlik yalnızca Bilgi Teknolojileri (IT) bölümüyle ilgilidir.  Diyelim ki kırgın bir sistem yöneticiniz çekirdek uygulamanızı etkisiz hale getirdi ve en önemli veri tabanınızı iptal etti. Bu bir Bilgi Teknolojisi (IT) sorunu mudur? Hayır. Daha çok İnsan Kaynakları Departmanı’nın sorunudur. Peki BT güvenliği tarafından engellenebilir mi? Hayır. Çünkü bu görevdeki bir kişinin tüm sistemlerinize giriş izni vardır. Öyleyse bu tip bir senaryoyu engellemek, dönüp dolaşıp, elemanların nasıl seçildiği, onlara nasıl danışmanlık yapıldığı, ne tür resmi belgelerin imzalandığı ve firma içinde bu kişiye nasıl davranıldığı noktasına gelir. 2. Siber Güvenlik Üst Yönetimin İşi Değildir. Güvenlik sistemlerinin yatırım ve işgücü olmaksızın kurulması mümkün değildir. Ancak, firmanın üst yönetimi bu yatırımın gereksiz olduğunu düşünürse gerekli kaynakları sağlamayacaktır. Ayrıca üst yönetim güvenlik kurallarına uymazsa, örneğin bir...

İŞ SÜREKLİLİĞİ PROJESİ İÇİN YÖNETİMDEN NASIL ONAY ALINIR?

Üst yönetimin felaket kurtarma sitesi ya da iş sürekliliği planlarının uygulanmasıyla ilgili geliştirdiğiniz yeni yöntemi ilgiyle dinleyeceğini sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Yönetimin duymak isteyecekleri kar marjı, pazar payı, müşteri memnuniyeti, şirket stratejisi, maliyet düşürülmesi,… gibi kavramlardır. Yönetimin işe bakış açısı budur. Yönetimi değiştiremeyeceğinize göre kendinizi değiştirmelisiniz. Sizi anlamalarını istiyorsanız onların anladığı dilden konuşmalısınız. Eğer İş Sürekliliği Yönetiminin potansiyel faydalarını sunarsanız sizi anlayacaklardır. Sunumunuzda İş Sürekliliğinin Faydaları’na dair verebileceğiniz birkaç örneği sıralayacak olursak: İş Sürekliliği, faaliyetlerin ve hizmetlerin devamlılığını korur. İş Sürekliliği, müşteri güveni oluşturmaya yardımcı olur. İş Sürekliliği, kuruluş içinde güven inşa etmeye yardımcıdır. İş Sürekliliği, potansiyel hayat kurtarıcıdır. İş Sürekliliği, rekabet avantajı sağlar. İş Sürekliliği, yasa ve yönetmeliklere uyum kolaylıkları sağla...

KRİZ YÖNETİMİ Mİ FELAKETTEN KURTARMA MI?

ISO 22301 İş Sürekliliği Baş Denetçisi sertifikamı almadan az önce konuya çalıştığım sıralarda yazdığım yazıları sırayla paylaşmaya karar verdim :) Diyelim ki güç kaynağı yapılandırmasındaki bir sorun yüzünden veri merkeziniz çöktü. Satış ve müşteri desteğiniz etkisiz kaldı. Bunlar yetmiyormuş gibi Bilgi Teknolojileri ekibi de “kabul edilemez çalışma koşullarından” dolayı sizi işten ayrılmakla tehdit ediyor. Bu bir felaket midir kriz midir? Durumu ele alış biçiminiz arasında bir farklılık var mıdır? Yanlış cevap vermeniz durumunda işler daha da kötüleşecek midir? Kelime anlamlarını inceleyerek konuya açıklık getirebiliriz. Felaket nedir? Türk Dil Kurumu Sözlüğü’ne göre felaket “büyük zarar, üzüntü ve sıkıntılara yol açan olay veya durum, yıkım, bela” olarak tanımlanırken Oxford Sözlüğü’nde “Büyük zarar ve can kaybına yol açan ani kaza veya doğal afet” olarak tanımlanmış. Peki kriz nedir? Yine Oxford Sözlüğü’ne göre “Yoğun zorluk, tehlike zamanı” ya da “Zor veya önemli karar verilmesi g...

LANETLİ KOLİ

Bundan iki yıl önce online alışverişe dadanmıştım kısa bir süreliğine. Sonra bir gün cep telefonuma "Online alışverişlerinizden bilmemkaç bin TL değerinde koli kazandınız." diye bir sms geldi. Bir de sabit hatlı telefon numarası vermişler. Benim de basiretim bağlandı sanırım telefonu açtım. Nazik ve ince sesli bir kız açtı ikna edici şekilde konuştu. Ben de saf saf "Bakın dolandırıcılar var piyasada. Ben nasıl emin olacağım sizin şirketten?" diye sordum. O da telefonun sabit hat olduğunu ve dilersem firmanın websitesine bakabileceğimi söyledi. Bana sitenin adresini yolladı. Ben de eve gittim, siteyi inceledim. Güzel yorumlar, bir sürü resim vs. Tabi bu arada firmanın adresine baktım ama telefonunu, mailini kontrol etmedim. Her neyse sonuçta tekrar arayıp kıza koliyi alacağımı söyledim. O da hangi kargoyla göndereceğini söyledi. "Yalnız" dedi "Hediye kolisinde cep telefonunun 100TL lik bir vergisi var onu önden göndermeniz gerekiyor". Ben de halen...

HOW TO SUCCEED WITH LIMITED WILLPOWER

Sınırlı İrade ile Nasıl Başarılı Olunur? adlı bir e-kitap okumuştum. Şu anda yazarını hatırlayamadım. Aşağıda bu kitaptan aldığım notları paylaşıyorum: "1. Create an environment that is conducive to success. 2. Know what makes you happy. 3. Replace your old beliefs and find new success **Now decide on your one dream, be sure that you are willing to suffer for it with these five criteria: 1. 90% of the work for this dream will be hard. I am willing to suffer and sacrifice for it. 2. I will commit 100% of my time & energy to my dream. 3. I will give up things such as luxury goods and leisure time in order to reach my dream. 4. My dream will always excite me so much that I will happily overcome any hardships any obsctacles 5. I have what it takes to reach my dream. To be successful in anything, you need to get to the overlapped sweet spot of the three aspects: what you care, what you can do and what the world needs (where a bit of luck may be needed)" PS: This is an excerpt ...

ORTA ZEKALILAR CENNETİ

Zülfü Livaneli Doğan Kitap 1. Baskı: Aralık 2015 24. Baskı Şubat 2018 ISBN: 978 - 605 - 09 -3094 -8 Kitap Orta Zekalılar Cenneti ve Sanat Uzun Hayat Kısa Kitaplarının Yeni Baskısı için Not, Kaideyi Bozan Bir Sanatçıdan, Orta Zekalılar Cenneti, Aşk Egoyu Sever, Deryadan Habersiz Mahiler, Barış Çığlığı, Kar Altında, Çocuk Ustalığı, Daüssıla ve Sadelik ve İhtişam bölümlerinden oluşuyor. Önsözden Zülfü Livaneli'nin şu çok önemli tespitini alıntılamak istiyorum: "Orta Zekalılar Cennetini yazdığım yıldan bu yana, Türkiye'de ve dünyada çok şey değişti ama gözlemlerime göre "orta zekalıların" iktidar alanı daha da genişledi, neredeyse başa çıkılmaz bir ortak paydaya dönüştü. Toplum kaliteyi -deyim yerindeyse- kusmaya başladı, iyiliğin yerini kötülük, temizliğin yerini pislik, hakkın yerini haksızlık, kibarlığın yerini kabalık, ahlakın yerini ahlaksızlık alma yolunda epey ileri gidildi." Bu kitabı okuyalı bir yıl oluyor. Bugün bahsetmemin nedeni aslında gözlemlediğim...

LONG SHOT

Klişe bir romantik komedi olmaktan son anda kurtulmuş keyifli bir senaryo. Seth Rogen ve Charlize Theron çok değişik bir ikili oluşturmuş. Pazar gününe uyan hoşça vakit geçirmelik bir film. Tavsiye ederim :)

SENİNLE BAŞIM DERTTE

Film yolsuzluğa bulaşmış polis eşi yüzünden haksız yere hapis yatan masum bir adamla, polisin eşi arasında geçen kimi zaman komik, kimi zaman dramatik olayları anlatıyor. Fransız filmleri özellikle de romantik komedilerini oldum olası saçma bulmuşumdur. Bu kez filmde Audrey Tautou var diye bu fikrimin değişebileceğini düşündüm. Fakat yanılmamışım. Yer yer çok ilgisiz ve gerçekdışı bağlantılar ve sonuçlar var. Karikatürize bir film neredeyse. Övüldüğü kadar yok. Yine de siz bana bakmayın. Belki hoşunuza gider :)

HECTOR'UN MUTLULUK ARAYIŞI

Rutin ve düzenli bir hayatı olan Psikiyatrist Hector'un mutsuz olmak için hiçbir nedeni yoktur ya da acaba öyle mi? Bir gün danışanlarından birini dinlerken aniden sabrı taşar ve sinir krizinin eşiğine gelir. Ondan sonra "Mutluluğun Nedenini" araştırmak için Çin ve Afrika'yı kapsayan maceralarla dolu bir yolculuğa çıkar. Filmi biraz Secret Life of Walter Mitty'e benzettim genel çerçeve açısından. Güzel mesajları var. Oyuncular çok iyi. Massive Attack Voodo in My Blood videosunda oynayan Rosamund Pike'ı hatırlarsınız. Jean Reno ve Christopher Plummer filme renk katmış. Simon Pegg de şaşkın ve komik ifadeleriyle rolünün hakkını veriyor. 2 saatlik hoşça vakit geçirilebilecek bir film kısacası :)

SECOND ACT - HAYATIM YALAN

Film 15 yıldır alaylı olarak çalıştığı markette üniversite diploması olmadığı için hakettiği terfiyi alamayınca sahte bir cv ile büyük ve kurumsal şirkete kabul edilen 40 yaşlarındaki bir kadının öyküsünü anlatıyor. Filmin konusu ve işlenişi oldukça ilginç. Jennifer Lopez rolünde inandırıcı. Birkaç sahneyi gereksiz buldum. Onlar da Lopez'in dans yeteneklerini konuşturmak için eğreti olarak eklenmiş sahnelerdi. İkinci şanslar ve hayatta yolunu bulmakla ilgili filmleri sevenler için tavsiye edebilirim.

THE PROFESSOR

4. evre akciğer kanseri olduğunu öğrenen bir İngiliz Edebiyatı profesörünün son kalan zamanını dolu dolu geçirme isteğiyle ilgili bir film. Filmin yükünü tahmin edeceğiniz üzere Johnny Depp sırtlamış. Ölmek üzere olduğunu öğrenmenin şokuyla normal çizgisinin dışına çıkıyor. Bazı sahnelere gerek var mıydı diye düşündüğüm anlar oldu. Olayın ağırlığının psikolojisi üzerindeki etkisi düşünülürse olabilir diyorsunuz ama konu daha derin işlenebilir miydi? Belki...

TOPLUMDA SANAT

Ken Baynes Özgün Adı: Art in Society Çeviren: Yusuf Atılgan Yapı Kredi Yayınları Çeviri ye temel alınan baskı: The Overlook Press, 1975 1. baskı: Karacan Yayınları, İstanbul, 1981 YKY'de ı. baskı: lstanbul, Haziran 2002 3. baskı: İstanbul, Haziran 2008 ISBN 978-975-08-0430-9 Çeviriyi Yusuf Atılgan'ın yapmış olması çok önemli ve değerli bence.  Kitap, Birinci Bölüm Sanat ve Toplum, İkinci Bölüm Tapınma, Tapınma: Geçmişte, Tapınma: Günümüzde  Tapınma: Gelecekte, Üçüncü Bölüm Cinsellik, Cinsellik: Tanrılar  Cinsellik: Erkek ve Kadın  Cinsellik: Düşler  Dördüncü Bölüm İş, lş: Kimlik, lş: Yaşantı, lş: Savaşım, Beşinci Bölüm Savaş, Savaş: Simgeler, Savaş: İmgeler, Savaş: Barış İçin Savaşım  şeklinde düzenlenmiş. Kitap için izin verildiği ölçüde yalnızca Milton Glaser'ın 1975 tarihli önsözünden kısa bir alıntı yapacağım: "İlkel kültürlerde sanatın ayrı bir gerçeği yoktur; en belli ayrılık "yararlılık" ile "dinsel tören" arasında olabilirdi. Oysa bunlar bil...

SİTÜASYONİST ENTERNASYONAL

ALTIKIRKBEŞ YAYIN Sitüasyonist Enternasyonal 1.baskı: Ekim 2008 Yayın Yönetmeni Kaan Çaydamlı Dizi Yönetmeni Şenol Erdoğan Kapak Tasarımı Erol Egemen Baskı Umut Matbaacılık (0-212) 637 04 11 ALTIKIRKBEŞ YAYIN Sertifika no: 10860 Kadıköy’ün yağmurlu ve puslu sokaklarında hazırlanan bu kitap sizi uçurumdan aşağı atabilecek güce sahip olabilir. Herhangi bir şekilde ve özellikle izinsiz olarak iktibas edildiğinde Kadıköy’ün o bilinen, serin ve rutubetli lâneti, yıllar boyunca bunu yapanı takip eder, saçları dökülür, rüyasında sürekli olarak Kadıköy sokaklarından akın akın geçerek yıllık intiharlarını gerçekleştirmeye giden lemur sürüleri görür ve derin bir yalnızlığa gömülür. ALTIKIRKBEŞ YAYIN bir Kaybedenler Kulübü tribidir. Kitabın girişinde içimize su serpen şu ibareye güvenerek gönül rahatlığıyla alıntılar yapacağım:) Gerçi ben bu kitabı e-book olarak satın almıştım internetten o ayrı :)) "Son olarak, kitabın yazarları da çevirmenleri de eserlerinin yayın haklarını ÖZGÜR BIRAKMIŞL...

SLAVOJ ZIZEK - YAMUK BAKMAK

SLAVOJ ZIZEK - YAMUK BAKMAK  Popüler Kültürden Jacques Lacan'a Giriş Özgün adı: Looking Awry An Introduction to Jacques Lacan Through Popular Culture Çeviri: Tuncay Birkan Kapak Tasarımı: Semih Sökmen Kitabın Baskıları: 1. Basım: Mayıs 2004 3. Basım: Haziran 2019 ISBN13 978-975-342-469-1 Bu kitabı e-book olarak satın almıştım sanat tarihi yüksek lisansım sırasında. Okunacaklar listemde vardı. Sabah okumaya başladım ama önce Lacan'ı derinlemesine araştırmam gerektiğini farkettim metni daha iyi anlayabilmek için. Yine de göz gezdirirken çok enteresan bulduğum bu bölümü alıntılamak istiyorum:  "DOĞA YOKTUR" "Bugün ekolojik krizde hepimiz "gerçeğin cevabı"nın nihai biçimiyle karşı karşıya gelmiyor muyuz? Doğanın bozulması, çığrından çıkması, simgesel düzenin "dolayımladığı" ve organize ettiği insan praksisine, insanın doğayı tecavüzüne "gerçeğin verdiği bir cevap" değil mi? Ekolojik krizin radikalliği ne kadar vurgulansa azdır. Kriz, sad...

MICHEL FOUCAULT - DERS ÖZETLERİ

MICHEL FOUCAULT  DERS ÖZETLERİ  1970 -1982 Yapı Kredi Yayınları Çeviren: Selahattin Hilav 1. Baskı Ekim 1992 2. Baskı Eylül 1993 3. Baskı Kasım 1993 4. Baskı: 1500 adet, İstanbul, Ekim 1995 ISBN: 975 - 363 - 050 - 6 Ders Özetleri, Söylemin Düzeni, Bilme İstenci, Ceza Kuramları ve Kurumları, Cezalandırıcı Toplum, Psikiyatri İktidarı, Anormaller, "Toplumu Savunmak Gerekir", Güvenlik, Toprak ve Nüfus, Biyopolitiğin Doğuşu, Dirilerin Yönetimi Üzerine, Öznellik ve Hakikat, Öznenin Yorumlanması, Kendi'nin ve Başkalarının Yönetimi ve Hakikatten Kaynaklanan Cesaret bölümlerinden oluşuyor. Tüm kitabı okumadım açıkçası. Bölümlere sırayla göz gezdirdim. Özellikle ilgimi çeken bölümden alıntı yapıyorum: "Bizimki gibi bir toplumda, dışlama usulleri elbette biliniyor. En apaçık aynı zamanda da en tanıdık olanı, yasak'tır. Hep bilindiği gibi her şeyi söyleme hakkı yoktur, her şeyden her koşulda söz edilmez, herkes her şeyi konuşamaz. Nesnenin tabuluğu, koşuldaki ayinsellik, kon...

POETİKA

ARİSTOTELES - POETİKA Remzi Kitabevi Çeviren: İsmail Tunalı Ankara Caddesi'93  - İstanbul İsmail Tunalı'nın Önsözün'den bir alıntı: "Poetika, Aristoteles'ten elimize eksik, öyle ki kimi bölümleri parçalar halinde geçmiş bir kitap olmakla birlikte, düşünce tarihinin tanıdığı sanat olayını araştıran ilk, ilk olduğu kadar da önemli bir eserdir. ...Aristoteles Poetika'sında genel bir poetika (estetik) ile değil de, daha çok edebiyat sanatı, ayrıca da dil sorunlarıyla uğraştı." Kitabın dördüncü bölümünden (Şiir sanatı üzerine): 1. Şiir sanatı genel olarak varlığını, insan doğasında temellenen iki temel nedene borçlu gibi görünüyor. Bunlardan birisi taklit içtepisi olup, insanlarda doğuştan vardır; insanlar bütün öteki yaratıklardan özellikle taklit etmeye olağanüstü yetili olmalarıyla ayrılır ve ilk bilgilerini de taklit yoluyla elde ederler. İkincisi bütün taklit ürünleri karşısında duyulan hoşlanma'dır ki bu, insan için karakteristiktir. 2. Bir resme baka...

İÇEDÖNÜKLERİN SESSİZ GÜCÜ

Dr. Slyvia Loehken Orjinal Adı: Quiet Impact Paloma Yayınevi Çeviren: Erkan Aktaş 1. Baskı / Mart 2016, İstanbul ISBN: 978 - 605 - 9200 - 14 - 1  266 Sayfa 22 TL Kitabın tanıtım bülteni şu şekilde başlıyor: "Kendi başınıza kalıp sessiz ve sakin zaman geçirmek sizin için elzem midir? Gürültü, aşırı hareketlilik ve kalabalığa tahammülünüz az mı? Havadan sudan konuşmak anlamlandıramadığınız ve yapamadığınız bir şey mi? Pek çok insanla yüzeysel arkadaşlıklar yerine iyi anlaştığınız birkaç kişiyle yakın dostlukları mı tercih edersiniz? Konuşmadan ya da hareket geçmeden önce etraflıca düşünür müsünüz? Zaman baskısı sizin için itici bir güç olmak yerine stres faktörü müdür? Aynı anda çok fazla şeyle uğraşmaktansa bir konuya daha derin yoğunlaşmayı mı tercih edersiniz? Telefonla iletişim kurmaktansa mümkün olan her durumda yazılı iletişimi mi tercih edersiniz? Kendi alanınız (eviniz, odanız, diğer insanlarla aranıza koyduğunuz mesafe) siz istemedikçe aşılmaması gereken sığınağınız mıdır? ...

İYİ ALIŞKANLIKLARA YAKINDAN BAKIŞ

Good Habits diye bir e-kitap okumuştum. Orada listelenen iyi alışkanlıkları (önerileri) madde madde yazacağım ve uygulanabilirliklerini sorgulayacağım. Zira bu tarz önerileri gözü kapalı kabul edip körü körüne uygulamak pek de doğru değil. Gelelim şu iyi alışkanlıklara... 1. Eat an apple a day. ( Günde bir elma yiyin. Uygulanabilir. Artı kansere de iyi geldiği söyleniyor. Elma en sağlıklı meyvelerden biri. Bu tamam) 2. Smile at strangers. ( Yabancılara gülümseyin. Sakın ha! Hele de kadın veya çocuksanız ve İstanbul gibi bir metropolde yaşıyorsanız tanımadığınız insanlara gülümseyerek başınıza ancak dert alırsınız. Türlü belalara davetiye çıkarırsınız. Benden söylemesi. Başınız önünüzde göz teması kurmadan yürümek en sağlamı) 3. Watch your self-talk. ( İç sesinizi dinleyin. Kendi kendinize iç konuşmanızın farkında olmak güzel. Özellikle de sürekli negatif geribildirimde bulunuyorsanız bunun olumluya çevirecek düşünce alışkanlıklarını geliştirmek işinize yarayacaktır. Uygulanabilir. A...

KÜRESEL ISINMANIN DELİLLERİ

1. Kutup dışı buzullarda yaygın bir geri çekilme var. 2. Arktik deniz buzları son on yıllarda, yaz sonundan sonbahar başlarına %40 oranında incelmiştir ve boyutu 1950'lerden bu yana bahar ve yaz aylarında %10 ila %15 oranında azalmıştır. 3. Kuzey Yarımküre'de kar örtüsü alanı, 1960'lardan bu yana %10 oranında azalmıştır.  4. 20. yüzyılda küresel ortalama deniz su seviyesinin yıllık ortalama artış hızı, 1 ila 2 mm arasındadır.  5. Bitki büyüme mevsimi, son 40 yılda Kuzey Yarımküre'de özellikle yüksek enlemlerde on yılda yaklaşık 1 ila 4 gün uzamıştır. 6. 20. yüzyıl boyunca Kuzey Yarımküre'de orta ve yüksek enlemlerde göller üzerinde buz örtüsü süresi yaklaşık 2 hafta azalmıştır.  Fotoğraf: Nilüfer Şen Kaynak: Meteorology - Understanding The Atmosphere