Globalizm ve kültüralizmle birlikte iletişim ön plana çıkmıştır. Bu nedenle sanatçı artık bir girişimci ve iletişimci gibi hareket etmek zorunda kalmaktadır (Artun, 2016). Heykeltraş Korkut Sönmez’le sanatçının sözü geçen durumla ilgili yaşadıklarına dair bir röportaj yaptık. Başlarda her heykeltraşın hayalinin bilinen bir yerde sergi yapmak, iyi koleksiyonlara eser satmak ve müzelerde eserlerini sergilemek olduğunu söyledi.
“İnsan süreçte nerede olduğunu ve ne yaptığını çok fazla fark etmiyor. Ancak bir süre sonra yaptığı bu işe yabancılaşıp keyif almamaya başlıyor. Mutlu hissettiği anlar da var. Öte yandan sorumlulukları var.” Sanat piyasasında iyi kazanmaya başladığı dönemde kendisiyle bir hesaplaşma sürecine girmiş. Katıldığı bir sanat fuarından döndüğü günü “O gün eve geldim ve hayalimde kendimi yakamdan tutup duvara çarptım.” şeklinde anlatıyor ve ekliyor, “Sipariş ve satış odaklı değil, istediğim için heykel yapacaktım. Benim dünyada bir derdim var. Böyle bir ifade yöntemi seçtim ve şu anda tam anlamıyla onu uyguluyorum.” Koleksiyonerlerin ve galericilerin sanat yapıtıyla iletişim kurabilmelerinin önemini vurguluyor. Heykellerle bağ kurmanın, onları içselleştirebilmenin öneminden bahsediyor. “Aksi takdirde durum “Contemporary’de ne giysem’e?” döner. Ben kendi adıma buna bir satır vurdum.”
Sanatçı şu anda işletmecisi olduğu Datça Palamutbükü'ndeki Bedya Pansiyon Sanat Evi ve İstanbul’daki atölyesinde dönüşümlü olarak çalışmalarını sürdürmektedir. Eserleri Bedya Pansiyon Sanat Evi’nde herkese açık olarak sergilenmekte olup yine sanat evinde ücretsiz resim ve tiyatro dersleri verilmektedir. ( http://www.korkutsonmez.com/ )
Röportaj: Nilüfer Şen
Yorumlar
Yorum Gönder